Esas No: 2019/3709
Karar No: 2022/239
Karar Tarihi: 07.02.2022
Danıştay 9. Daire 2019/3709 Esas 2022/239 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/3709 E. , 2022/239 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/3709
Karar No : 2022/239
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı-...
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Doğrama İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, ...Vergi Dairesi Müdürlüğünün ...vergi kimlik numaralı mükellefi ...Mobilya Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltdi. Şti'nden aldığı faturaların sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013/Ocak, Şubat, Nisan, Mayıs, Ağustos, Ekim dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen tek kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; ...Mobilya Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltdi. Şti. hakkında düzenlenen ...tarih ve ...sayılı vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden, her ne kadar alım yapılan mükellef kurumun sahte fatura ticareti yaptığı hususunda kuşku bulunmakta ise de; davacı şirketin ilgili firmadan mal alımı gerçekleştirdiği dava konusu cezalı tarhiyat dönemlerine ilişkin ilgili firma hakkında faaliyette olmadığına yönelik herhangi bir yoklama ve olumsuz tespitin bulunmaması, ilgili firmanın mal alım ve satımı gerçekleştirdiği şahıs ve firmaların büyük çoğunlu hakkında olumsuz tespit bulunmaması ve genel esaslara tabi olması, söz konusu faturalara ilişkin ödemelerin banka kanalı ve çek ile gerçekleştirilmesi hususları bir arada değerlendirildiğinde, anılan şirketin düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu şeklinde bir genelleme yapılması mümkün olmayıp, anılan şirketin yükümlü adına düzenlediği faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu hususu açık ve somut bir şekilde ortaya konulmadığı sonucuna varıldığından, söz konusu faturalara ilişkin haksız katma değer vergisi iadeleri nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta ve Yasa'da öngörülen koşullar oluşmadığından kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İdarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın .... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 30. maddesinde, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır, şeklinde tanımlanmış, inceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı re'sen takdir olunmuş sayılacağı belirtilmiş, re'sen takdir sebepleri bentler halinde sayılmış, aynı maddenin ikinci fıkrasının 4. ve 6. bentlerinde; defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tesbitine imkan vermiyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısiyle ihticaca salih bulunmaması ve tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hallerinde, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığının kabul edileceği düzenlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef, üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımakta, bu bağlamda, Kanunda ve Kanunla verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan yasa altı düzenleyici işlemlerde öngörülen şekil şartları ile kayıt ve belge nizamına sıkı sıkıya bağlılık sözkonusu olmaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı Yamanlar Vergi Dairesi Mükellefi ...Mobilya Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltdi. Şti. hakkında düzenlenen ...tarih ve ...sayılı vergi tekniği raporunun incelenmesinden, mükellef firmanın ...Mah. ...Sokak no:...Bayraklı/İzmir adresinde mobilya üretimi satışı, turizm, inşaat faaliyeti ile iştigal etmek üzere 22/07/2011 tarihinde faaliyet başladığı, 17/03/2014 tarihli yoklamada; mükellefin adreste olmadığı, adreste 05/09/2013 tarihinden itibaren ...Vergi Dairesi mükellefi ...'ın mobilya imalatı faaliyetinde bulunduğu, şirketin adreste tanınmadığına ilişkin hususların tespit edildiği, 2011 ve 2013 yılları için defter tasdik bilgilerine rastlanılmadığı, mükellef kurumun 2013 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyanında bulunmadığı, sistem üzerinden mükellef kurumun malvarlığına yönelik olarak yapılan sorgulamalarda ilgili dönemlerde herhangi bir malvarlığı olmadığının tespit edildiği, Form Ba-Bs beyanlarının uyumsuz olduğu, mükellef kurumun 02/01/2016 tarihi itibariyle toplam vergi borcunun 3.016.039,91 TL olduğu, mükellef kurumun tüm faaliyeti boyunca sadece 27,33 TL ödemede bulunduğuna yönelik tespitlerden hareketle mükellef kurumun kuruluş tarihi olan 22/07/2011 tarihinden itibaren düzenlenmiş olan tüm belgelerin sahte belge olarak değerlendirilmesi gerektiği tespitlerine yer verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden; anılan mükellefin davacı şirket adına düzenlediği faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu hususunu açık ve somut bir şekilde ortaya koyduğu sonucuna varıldığından, bu mükelleften alınan faturalar nedeniyle tarh edilen tek kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalının temyiz istemininin kısmen kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.