Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/18230 Esas 2014/25753 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18230
Karar No: 2014/25753

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/18230 Esas 2014/25753 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, yaşlılık aylığı başlangıcının geçerli olduğunun ve ödenen aylıklar nedeniyle borçlu olmayan davacının ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle ödenmesini talep etmesiyle açılmıştır. Mahkeme, davayı kabul etmiş ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede, davacının yeterli prim günü olup olmadığı araştırılmalıdır. Prim günleri yeterli ise sadece hayali prim ödemelerine isabet eden fazla aylıkların istirdat edilebilecektir. Eğer yeterli prim günü yok ise ödenen yaşlılık aylıklarının bir kısmı istirdat edilebilecektir. Mahkemece hüküm kurulurken 1479 sayılı Yasanın 4447 sayılı Yasa ile değişiklik öncesindeki 35. maddesi ile 35/C maddelerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- 1479 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanun ile değişiklik öncesindeki mülga 35. madde
- 1479 sayılı Kanunun 4447 sayılı Kanun ile değişiklik öncesindeki 35/C madde
10. Hukuk Dairesi         2014/18230 E.  ,  2014/25753 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Van İş Mahkemesi
    Tarihi : 26.03.2014
    No : 2012/232-2014/198

    Dava, yaşlılık aylığının başlangıçtan itibaren geçerli olduğunun, ödenen aylıklar nedeniyle borçlu olmadığının ve ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 4447 sayılı Yasa ile değişiklik öncesindeki mülga 35. maddesidir. 08.06.1952 tarihinde doğmuş olan davacıya, 03.05.1976–31.10.2001 tarihleri arasındaki 9178 günlük sigortalılık süresi ile 01.11.2001 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı; yapılan denetim sonucu bir kısım prim ödemesinin gerçeğe aykırı olarak bilgisayar programı sayesinde ödenmiş gibi Kurum kayıtlarına işlendiğinin belirlenmesi üzerine bağlanan yaşlılık aylığının başlangıçtan itibaren iptal edilip ödenen aylıkların borç çıkarıldığı; mahkemece, anılan prim ödemelerinin hayali olduğuna dair yeterli kanaat oluşmadığı için davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, öncelikle davacıdan, Kurumun gerçek olmadığını iddia ettiği primlere yönelik ödeme makbuzlarının bulunup bulunmadığı sorulmalı, ibraz edilememesi halinde, 9000 günden fazla sigortalılığı bulunan davacı murisinin hayali prim ödemelerinin kapsadığı dönem haricinde ödediği primlerin karşıladığı prim gün sayısı Kurum’dan sorularak yaşlılık aylığı için gerekli 9000 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi bulunup-bulunmadığı araştırılmalı;anılan araştırma yapılırken yaşlılık aylığı tahsisi öncesinde yapılan askerlik borçlanma başvurusunun tamamlanıp-tamamlanmadığı ve bu sürenin tahsiste gözetilip-gözetilemeyeceği üzerinde durulmalı; yaşlılık aylığına yeterli 9000 gün primi ödenmiş süresinin bulunması durumunda sadece hayali prim ödemelerine isabet eden gün için hesaplanan fazla aylıkların istirdat edilebileceği gözetilmelidir.
    Davacının yaşlılık aylığına yeterli primi ödenmiş gününün bulunmadığının anlaşılması durumunda, iyiniyetli sayılamayacağından ödenen yaşlılık aylıklarının istirdadının sonradan yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 96/a maddesi gereğince hesaplanacak kısmının istirdat edilebileceği gözetilip, yersiz yaşlılık aylığı miktarı buna göre belirlenmelidir.
    Yine, davacının, 5400 gün primi ödenmiş sigortalılık süresinin bulunduğunun anlaşılması durumunda, 1479 sayılı Yasanın 4447 sayılı Yasa ile değişiklik öncesindeki 35/C maddesi gereğince 55 yaşını doldurmasına göre yaşlılık aylığına hak kazanabileceği gözetilerek bu husus üzerinde durulmalı; bu durumda kısmi aylıktan fazla ödenen aylıkların istirdat edilebileceği gözetilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.12.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.