Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17696 Esas 2019/4664 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17696
Karar No: 2019/4664
Karar Tarihi: 11.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17696 Esas 2019/4664 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalılardan birinin borçlusuyken malının diğer davalıya satıldığını ve bu işlemde muvazaa olduğunu iddia ederek satışın iptalini ve taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Temyiz eden davacı vekilinin itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
İİK.nun 283/1. hükmü, muvazaalı işlemler için terkin hükmüdür. Muvaza, tarafların gerçek iradesinden farklı olarak sahte belgeler veya işlemler kullanarak başkalarının haklarına zarar verme amacını taşıyan hileli bir işlem yapmalarıdır. Bu durumda muvazaalı işlemlere konu taşınmazın haciz ve satışına karar verilebilir.
17. Hukuk Dairesi         2016/17696 E.  ,  2019/4664 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalılardan ..."ın borçlusu olduğu senede istinaden aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/14100 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı ..."ın maliki olduğu ... mahallesi 2066 ada 5 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün 08/05/2014 tarihinde 18477 yevmiye numaralı satış işlemi ile 53.000,00 TL bedelle diğer davalı ..."a devredildiğini öğrendiklerini, davalıların alacaklılarından mal kaçırmak için birlikte hareket ettiklerini, 31/03/2014 tarihinde davalı ... tarafından Faktoring işlemine konu edilmek üzere müvekkiline sunulan İşbankası Elmalı Şubesi"ne ait 28/05/2014 tarihli 28.500,00 TL bedelli 3208291 seri nolu keşideci ..., lehtar ... adına düzenlenen çekin taraflar arasındaki ilişkiyi ortaya koyduğunu, davalıların alacaklılarından mal kaçırmak için birlikte hareket ettiklerini belirterek, dava konusu satış işleminin muvazaa nedeniyle iptaline ve İİK.nun 283/1. hükmünün kıyasen uygulanmasıyla terkin, tapu iptal ve tescile gerek olmaksızın muvazaalı işlemlere konu taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın alacak konusu ettiği bononun vadesi 10/12/2013 iken 6 aylık süre geçtikten sonra yasal takip başlatmayarak kötü niyetli şekilde bu davayı açmadan kısa bir süre önce icra takibi yaptıklarını, 20/04/2014
    tarihli ön protokol düzenlediklerini, aynı gün müvekkilinin ..."a 44.500,00 TL tutarında çeki taşınmaz bedelinin peşinatı olarak verdiğini, geri kalanını banka kredisinin kapanmaması karşısında müvekkil tarafından ödenmek ve teminat olarak verilmek üzere 55.500,00 TL"lik senet düzenlendiğini, bundan sonra tapunun müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin dekontta görüldüğü üzere 184.200,00 TL"lik Yusuf"a ait ilgili krediyi kefalet ödemesi nedeniyle kapattığını, bu işlem nedeniyle müvekkilinin davalı ..."tan halen alacaklı olduğunu, iddia edildiği gibi aralarında muvazalı bir işlem bulunmadığını, gerçek bir satış iradesi alım satım işleminin gerçekleştiğini savunmuş, haksız davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.