Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17224
Karar No: 2015/7300

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/17224 Esas 2015/7300 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/17224 E.  ,  2015/7300 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi
    Dava Türü : İş Kolu Tespitine İtiraz




    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı sendika vekili, ... adresinde kurulu davalı şirkete ait ... teşkilatlanarak TİS yapma yetkisi için Bakanlığa 20.04.2012 tarihinde müracaat ettiklerini, davalı Bakanlığın Samsun"daki işyerlerinden sadece “İzabe” ve “Atölye” işyerlerindeki işçi sayısını dikkate alarak olumlu yetki tespitinde bulunduğunu, davalı şirketin yetki tespitine itiraz ettiğini, Samsun 3. iş Mahkemesi"nin 2012/558 esasına kayden görülen davada mahkemenin davalı şirkette çalışan işçi sayısının daha fazla olduğu, sendikanın gerekli çoğunluğu sağlayamadığı gerekçesi ile yetki tespit kararını iptal ettiğini, kararın taraflarınca temyizi üzerine 7.Hukuk Dairesi"nin 2013/21511 Esas sayılı ilamı ile işyerlerinin girdiği iş kolunun tespiti bakımından bozulduğunu, bunun üzerine davalı şirketin Bakanlığa iş kolu tespiti için müracaat ettiğini, Bakanlığın 24.04.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan 2014/25 sayılı iş kolu tespit kararı ile Samsun"da kurulu “İzabe”, “Atölye” işyerlerinin yanı sıra “Asit”, “İnşaat” ve “İdari” işyerlerinin de metal iş koluna girdiğine ilişkin iş kolu tespiti yaptığını, “İzabe” ve “Atölye” işyerlerinin 12 numaralı Metal İşkoluna girdiğine ilişkin tespitin yerinde olduğunu, ancak metal iş kolu ile uzaktan yakından ilgili olmayan büro ve idari hizmetlerin yapıldığı iş yeri ile hazır beton, sülfirik asit imali yapılan işyerini İzabe işyerinde üretilen mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerinin bağlı yerleri olarak değerlendirip asıl işe yardımcı iş olarak kabul etmesinin yerinde olmadığını, davalı şirketin başka yerlerde de farklı iş kollarına giren işyerleri bulunduğunu, idare ve büro hizmetlerinin görüldüğü iş yerinin bunlarla da bağlantılı olduğunu, sırf bu işyerinin Metal İşkoluna giren işyerine yakın diye Metal İşkoluna giren işe yardımcı iş olarak kabul edilemeyeceğini, diğer üç işyerindeki işin Metal İşkoluna giren işlerle uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını, yardımcı iş olarak kabul edilemeyeceğini, Sülfirik Asite ilişkin işyerindeki bu asidin satışının da yapıldığını bu nedenle bu üç işyerinin Metal İşkoluna girdiğine dair iş kolu tespit kararının iptalini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili, davacı sendikanın tüm iddialarının asılsız olduğunu, iş kolu tespitinin yerinde ve yasaya uygun olduğunu, aynı yerde çalışan bir kısım işçilerin TİS dışında tutulmasının hakkaniyete aykırı olacağını, fabrikanın ayrılmaz bir parçası olan yemekhane, laboratuvar, idari bina, satış, atölye, bakım bölümünde çalışan bu işçilerin yaptıkları işlerle fabrikada çalışan işçilerin yaptığı işler arasında ayrılmaz organik bağ bulunduğunu, davacının itiraz ettiği "asit" işyerinin işletmede yapılan işin bakır üretiminden atık gaz olarak çıkan SO2 gazının atmosfere atılmasının önüne geçilmesi amacı ile varlığı zorunlu olan ve işletmenin faaliyete geçebilmesi için yasal mevzuatın zorunlu kıldığı bir bölüm olduğunu, bu bölümde çalışan işçilerin yetki tespitinde ayrık tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, 2004 yılından önce gerekse özelleştirmeden sonra bunların bir bütün olarak dikkate alındığını beyanla davanın reddini istemiştir.
    Davalı Bakanlık vekili, işletme bünyesinde bakır izabe tesisinin ve sülfirik asit tesisinin aynı anda kurulduğunu, ikisinin birlikte çalıştıklarını, üretimin tamamlayıcısı olduğunu, hazır beton işinin de bakır izabe bölümündeki saha genişletme çalışmalarına ilişkin olduğunu, dışarıda satış amacı gütmediğini, idari bölümdekilerin çalışan işçilerin ücret, yıllık izin, ... Kurumu, işe giriş, çıkış işlemlerinin takibini yaptığını, bu işyerlerindeki işin bakır üretimine bağlı bir nevi yardımcı iş olduğunu, bakır üretim işi olmadığı takdirde diğer işyerlerinin olmayacağını bu işyerlerinin farklı sicil numarası almasının önceki dönemde sigorta prim oranlarının farklılığından kaynaklandığını, Bakanlığın iş kolu tespit kararının yerinde olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamına göre yapılan işin tüm fabrika ve işyerleriyle ilgili olarak birbirleriyle bağlı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerinin bağlı yerler olduğu, bu nedenle davalı kurumun yaptığı şekilde metal iş kolunda sayılması gerektiği gerekçesisyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 5.maddesidir. Yasanın 5.maddesine göre, “1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar. (2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.(3) İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez.
    İş kolu tespitinde birim olarak işyerinin alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur. 4857 Sayılı Yasanın 2.maddesinin gerekçesinde iş yeri tanımı teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olduğu belirtilmiştir.
    İşyerinin sınırlarının saptanmasında “işyerine bağlı yerler” ile “eklentiler” ve “araçların” bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların tek işyeri mi yoksa bir birinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda “amaçta birlik”; aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ile “yönetimde birlik”; aynı yönetim altında örgütlenmiş olma koşullarının aranacağı düzenlenmiştir.Öte yandan teknolojik ve ekonomik gelişmeler bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunulması yönünden çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi nedeniyle bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu “yerin” dışına taşmış, özellikle “işveren kurulan iş organizasyonu” içerisinde işyeri niteliğinde olmayan irtibat bürolarına veya yurt genelinde veya ilin içinde işlerin yürütüldüğü örgütlenmeye kadar genişletmek gereksinimi duyulmuştur. Bu bağlamda 2.maddede “iş yeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür” hükmü getirilmiştir (Bu konuda ayrıntılı bilgi için Bkz.Esener, Turhan: İş Hukuku Bası 3 Ankara 1978 sh 83-84; Ekonomi, Münir: İş Hukuku, Ferdi İş Hukuku C 1, İstanbul 1987 sh 59; Çelik, Nuri: İş Hukuku Dersleri Bası 21, İstanbul 2008 sh 56-57; Narmanlıoğlu, Ünal: İş Hukuku II Ferdi İş İlişkileri Bası 3 İzmir 1998 sh 121; Süzek Sarper; İş Hukuku Bası 4 Ankara 2008 sh 173-178; Mollamahmutoğlu Hamdi İş Hukuku Bası 3 Ankara 2008 sh 191-201; tüm genişliği ve ayrıntılarıyla Yenisey/Doğan, Kübra: İş Hukukunda İşyeri ve İşletme, Yayınlanmış Doçentlik Tezi, İstanbul 2007 sh 23-37)
    İşyerinin özelliğini veren temel öğe teknik amaçtır. Mal ve hizmetin kazanç amacıyla yahut başka bir amaçla üretilmesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla hizmet üretimi veya mal üretimi tek başına teknik bir amaç olabilir. Sonuç olarak işyeri teknik bir amacı gerçekleştiren temelde örgütsel bir birlikteliktir. İşyeri sürekli bir organizasyon içerisinde örgütlenmeyi gerektirir. Organizasyon özünde maddi ve maddi olmayan öğelerin yanında emeğin varlığını da içinde barındırır.
    Aynı işverene ait iki üretim birimi aynı teknik amacı elde etmek için örgütlenmişse yahut bu yerlerde aynı teknik amacın farklı üretim amaçları gerçekleşiyorsa amaçta birlik sağlanmıştır.
    Farklı üretim birimlerinin tek bir işyeri sayılması için aynı arazi sınırları içinde bulunmaları gerekmemektedir. Fakat birimler arasındaki uzaklık işlerin tek elden yürütümünü engelleyecek boyutta olmamalıdır. Çünkü farklı birimler arasında amaçta birlik bulunsa dahi yönetimde birliğin sağlanmasının zorluğu tartışmasızdır.
    Toplu İş Hukuku anlamında işyerinin işçilerin dayanışmadan kaynaklanan ortak menfaatleri oluşmasına olanak sağlayan ve faaliyetlerini sürdürebileceği bir sürekliliğe sahip ve işverene de asıl işin girdiği iş kolunda sendikal muhatap yaratacak bir birim olması gerekmektedir. Alman ve Fransız Hukukunda işyerinin neresi olduğu ve sınırlarının belirlenmesi sosyal tarafların özerkliğine terk edilmiştir. Oysa hukukumuzda işyeri mutlak ve tartışmasız olarak kabul edilmektedir. İşyeri kavramı fonksiyonel bir kavramdır ( Doğan, Yenisey: sh 443,447).
    Özetlenecek olursa işyerindeki faaliyet hangi teknik amacı taşıyorsa asıl iş odur. İşyeri organizasyonu içerisinde asıl işin gerçekleşmesini sağlayan diğer işler ise yardımcı işlerdir. Mal ve hizmetler için yatırım araçları ve işçi sayısı bu konuda ölçüt olabilir.
    Somut olayda, davalı şirketin, görülen olumlu yetki tespitine itiraz davasındaki Dairemizin bozma ilamı uyarınca davacı Sendikanın TİS yapma yetkisi aldığı Samsun"daki işyerleri de dahil olmak üzere tüm işyerleri için iş kolu tespit talebinde bulunduğu ve davalı Bakanlığın da 24.04.2014 tarih ve 28981 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2014/25 sayılı kararı ile, davalı Şirketin ... adresindeki işyerinde üretimi yapılan nihai ürünlerin ağırlığının katot bakırdan oluştuğu, katot bakırın hammaddesinin bakır cevheri olduğu, katot bakır halini alma sürecinde sözkonusu işyerinde "İzabe Tesisinde" işlenerek katot bakır halini aldığı, işçilerin büyük çoğunluğunun da bu tesiste katot bakır üretimine yönelik işlerde çalıştığı, işin genel organizasyon ağırlığının da katot bakırın üretimine yönelik olduğu, satılan nihai ürün içinde katot bakırın ağırlığının fazla olduğu, sabit kıymet değerinde de bakır izabe tesisinin değerinin daha fazla olduğu, mezkur adreste bulunan büro ve idari hizmetler, bakım, onarım, hazır beton ve sülfirik asit imali işyerlerinin bakır izabe fabrika tesis işyerinde üretilen mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerinin bağlı yerleri olduğu, İş Kolları Yönetmeliği"nin 12 sıra numaralı “Metal” iş kolunda yeraldıkları yönünde iş kolu tespitinde bulunduğu; iş kolu tespitine esas teşkil etmek üzere iş müfettişi tarafından düzenlenen 22.01.2014 tarih ve 9651-İNC-2 sayılı inceleme raporunda da aynı yönde tespitler yapıldığı görülmektedir.
    Davalı şirketin ..."da bulunan ..."da farklı işyeri sicil numaraları ile kayıtlı olduğu anlaşılan 5 adet işyerinden “İzabe” ve “Atölye” işyerlerinin buralarda yapılan işin niteliği itibari ile 12 numaralı Metal İşkoluna girdiği taraflar arasında ihtilafsızdır.
    Davacı Sendika vekili "Sülfirik Asit İmali” işyerinin Metal İşkoluna girmesinin mümkün olmadığını, bunun yardımcı iş de sayılamayacağını belirterek itirazda bulunmuş ise de, yukarıda sözü edilen iş müfettişi tarafından tanzim edilen rapordaki tespitler dikkate alındığında, bakır cevherinin eritilerek katot bakır haline dönüştürülmesi sırasında yanma neticesinde çıkan izabe gazlarının (kükürt dioksit ve kükürt trioksit) 2872 sayılı Çevre Kanunu gereğince hazırlanmış, Çevre Kanununca Alınması Gereken İzinler ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre çevreye zarar vermemesi için emisyonu amacı ile kurulan sülfirik asit tesisi kurulduğu, bu tesiste izabe gazlarının, emisyon sonucu sülfirik asite dönüştüğü, emisyon sonucu çıkan sülfirik asitin depolandığı ve muhafaza edilmesi mümkün olmadığından satıldığı anlaşılmaktadır. Sülfirik Asit İmal işyeri bu hali ile İzabe ve Atölye işyerlerinde yürütülen asıl işin yapılması için gerekli ve zorunlu bir tesis işyeri olduğundan, aynı teknik amaca yönelik organizasyonun parçası olması nedeni ile asıl işin yürütüldüğü işyerine bağlı bir birim olarak kabul edilmesi yerinde olup bu yöne ilişkin davacı sendika temyizi yerinde değildir.
    Ancak yine aynı adreste bulunan “Büro ve İdari Hizmetler” işyerinin, bu işyerinde işçilerin yıllık izin, ... ile ilgili işlemlerinin (işe giriş ve çıkış takibi) yapıldığı, ayrıca asıl iş kapsamında üretilen katot bakırın satış işlerinin yürütüldüğü, bakır izabe tesisi ile doğrudan bağlantılı olduğu, fiziki olarak asıl işin yürütüldüğü kısım ile aradaki mesafenin az olduğu, yapılan işin ayrı bir iş olmayıp asıl işe nitelik yönünden bağlı, aynı yönetim altında örgütlenen yer yani işyerine bağlı yer olduğu gerekçesi ile 6356 sayılı yasanın 5.maddesi kapsamında “Metal” işkoluna girdiği yönünde tespit yapılmış ise de, iş kolu tespit kararı ve rapor içeriğinden davalı şirketin Samsun dışında farklı iş kollarına giren ... ve ... "da da işyerlerinin bulunduğu görülmektedir. Davacı sendika vekili de dava dilekçesinde davalı şirketin tüm sevk ve idaresinin Samsun"da bulunan “idare” işyerinden yürütüldüğünü ileri sürmüştür. İş kolu tespitine esas inceleme raporunun bu itirazın irdelenmesi ve değerlendirilmesi açısından yeterli açıklığı taşımadığı aşikardır.
    Öte yandan, yine Tekkeköy/Samsun"daki ayrı bir sicil numarası ile kayıtlı “Hazır Beton” işyerinin izabe bölümündeki saha genişletme çalışmaları ve tesisin tamamındaki yol çalışmaları için hazır beton üretilen işyeri olması nedeni ile aynı gerekçe ile asıl işe nitelik yönünden bağlı, aynı yönetim altında örgütlenen yer yani işyerine bağlı yer olduğu belirtilerek Metal iş koluna girdiğine ilişkin tespit yapılmış ise de, inceleme raporu bu açıdan da yeterli değildir. Zira asıl işin görüldüğü tesisin saha genişletmesinin ve yol çalışmalarının süreklilik arzedecek şekilde her zaman yapılmasının mümkün olmadığı izahtan varestedir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle mahalinde uzman bilirkişiler katılımı ile keşif yapılarak, “Büro ve İdari Hizmetler” işyeri ile “Hazır Beton” işyerinin yine yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde değerlendirme yapılarak asıl iş ile aynı teknik amaca yönelik olmak üzere aynı organizasyon altında örgütlenen işyerinin eklentisi ya da bağlı yeri veya asıl işe yardımcı iş olup olmadığı ya da farklı iş kolunda örgütlenen bağımsız bir işyeri olup olmadığı konusunda denetime elverişli, keşfi izlemeye olanak verecek rapor alınmalı, toplanan tüm deliller birlikte irdelenerek bir sonuca varılmalıdır.
    O halde davacı sendika vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.04.2015 günü oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi