Esas No: 2021/3727
Karar No: 2022/256
Karar Tarihi: 07.02.2022
Danıştay 9. Daire 2021/3727 Esas 2022/256 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/3727 E. , 2022/256 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/3727
Karar No : 2022/256
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, ... Petrol Ürünleri Limited Şirketinin 2003/Kasım dönemine ilişkin katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve yargı harcından oluşan borçlarının tahisli amacıyla, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Üçüncü Dairesince ödeme emrinin yargı harcı dışındaki kısmı yönünden verilen bozma kararı uyarınca dosyayı yeniden inceleyen Vergi Mahkemesince; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un ilgili hükümleri uyarınca "ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden 1. fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacaklarına" yönelik düzenlemenin yürürlüğe girdiği 06/06/2008 tarihine kadar ortaklar için öngörülen sorumluluğun ortaklık sıfatına ve payına bağlı bir sorumluluk olduğu, 06/06/2008 tarihinden önce ortaklık payını devreden davacının, gerek 06/06/2008 tarihinden önce gerek devirden sonra doğmuş vergi borçlarından sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Savunma ve istinaf dilekçelerindeki iddialarını tekrarla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
... Petrol Ürünleri Limited Şirketinin 2003/Kasım dönemine ilişkin katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizi ve yargı harcından oluşan borçlarının tahsili amacıyla, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve .... takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan hâlinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan hâlinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahısların böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabilecekleri hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanun'un 4369 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle değişik 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun maddelerinin değerlendirilmesinden, 6183 sayılı Yasa'nın 35. maddesinden doğan ve limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve payları oranında sorumlu tutan kural karşısında, tahsili gereken kamu alacağını yaratan vergilendirmenin ait olduğu dönemde şirketin paylarına sahip ortakların, bu dönemden sonra paylarını devretmiş olsalar dahi ortaklık sıfatının sürdüğü dönemlere ilişkin şirketin kamu borçlarından kaynaklanan sorumluluklarının kalkacağından söz edilemez.
Diğer taraftan, şirket ortağı sıfatıyla ilgili kişilerin takip edilebilmesi için, vergi borcunun usulüne uygun bir biçimde tarh, tahakkuk, tebliğ safhalarından geçip kesinleştirilmesi, vergi borçlusu hakkında tüm takip yollarının tüketilmesi ve amme alacağının vergi borçlusundan kısmen veya tamamen tahsil imkanının bulunmadığının somut bir biçimde ortaya konulması gerektiği anlaşılmaktadır.
Olayda, asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında adına kayıtlı iki adet araca haciz uygulanmış, ancak söz konusu şirket mal varlığının vergi borcunu karşılamayacağından hareketle ortak sıfatıyla davacı adına ödeme emirleri düzenlenmiş ise de, davacının amme borcundan sorumlu tutulabilmesi için, şirkete ait araçların satılıp asıl borçlu şirketle ilgili tüm takip yolları tüketildikten sonra davacının hissesi oranında hesaplama yapılarak ödenmesi icabeden borç mahiyet ve miktar olarak açıkça tespit edilmek suretiyle şirket ortağına başvurulması gerekirken, bu yollar tüketilmeden davacının ortak sıfatıyla takip edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrinin iptaline karar veren Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin reddine,
... Vergi Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.