Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın işverence feshedildiğini, ancak hak ettiği tazminat ve alacaklarının ödenmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının kendisinin işten ayrıldığını beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, dava konusu taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda; davacının 04.10.1999-18.02.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacı tanığı B.. F.."ın beyanı esas alınarak davacının haftanın altı günü 9.30-19.30 saatleri arasında ara dinlenme ve hafta tatili talebi dikkate alınarak haftada dokuz saat fazla mesai yaptığı kabulü ile fazla çalışma alacağının hesaplandığı anlaşılmaktadır. Beyanına itibar edilen davacı tanığı davacının tüm çalışma dönemini bilmemesine rağmen fazla mesai hesabında tüm çalışma dönemi için aynı çalışma saatleri esas alınmıştır. Davacının fazla mesai alacağı davacı tanığının çalıştığı süre boyunca ispatlanmış olup bu süre ile sınırlı olarak hesaplanması gerekirken, davacının çalıştığı tüm süreyi kapsayacak şekilde hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.