Esas No: 1988/1908
Karar No: 1989/1148
Karar Tarihi: 25.05.1989
Danıştay 10. Daire 1988/1908 Esas 1989/1148 Karar Sayılı İlamı
Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1148
Esas Yılı : 1988
Esas No : 1908
Karar Tarihi : 25/05/989
DEVLET MEMURİYETİNDEN İHRAÇ EDİLEN, İHRAÇ İŞLEMİNİN İDARİ YARGI YERİNCE İPTALİNE RAĞMEN İDARE TARAFINDAN MEMURİYET GÖREVİNE GEÇ BAŞLATILMIŞ OLAN İLGİLİNİN, AÇIKTA GEÇİRDİĞİ SÜRE İÇİNDE AYLIK VE ÖZLÜK HAKLARINI ALMAMASI NEDENİYLE UĞRADIĞI ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİYLE AÇTIĞI DAVANIN İDARİ İŞLEM NEDENİYLE UĞRANILAN ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİ YANINDA, İDARİ YARGI KARARININ GEÇ UYGULANMASI NEDENİYLE UĞRANILAN ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİNİ DE KAPSADIĞI; DAVA AÇMA SÜRESİNİN, DAVANIN BELİRTİLEN İKİ BÖLÜMÜ İÇİN AYRI AYRI HESAPLANMASI GEREKTİĞİ HK.
Davalı idarede görevli davacının 657 sayılı Yasanın 125.maddesi E/d fıkrası dayanak gösterilerek devlet memurluğundan ihracına ilişkin karar, davacının temyiz istemini kabul etmek suretiyle davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararını bozan Dairemizce mevzuata aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Davalı idarenin Dairemizin anılan kararının düzeltilmesi istemi de Dairemiz tarafından reddedilmiştir. Dairemizce verilen iptal kararı gereği 13.11.1987 tarihinde görevine başlayan davacı, görevine son verilen 5.7.1984 tarihi ile tekrar görevine başlatıldığı 13.11.1987 tarihi arasında açıkta geçirdiği sürede alamadığı aylık ve özlük haklarına karşılık gelen tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle açtığı davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda İdare Mahkemesince verilen kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
1984 yılında devlet memuriyetinden ihraç edilen davacı, devlet memuriyetinden ihraç işlemi Dairemizin kararıyla iptal edilmiş olmasına rağmen, davalı idarece 13.11.1987 tarihinde görevine başlatılmıştır. Dolayısıyla davacının, açıkta geçirdiği sürede alamadığı aylık ve özlük hakları nedeniyle uğradığı zararın davalı idareden tahsili istemiyle açtığı bu dava, hem devlet memurluğundan ihraç işlemi nedeniyle, hem de Dairemizce verilen iptal kararının davalı idare tarafından geç uygulanması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmini istemine ilişkin bulunmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 12.maddesine göre idari yargı yerince iptal edilen idari işlem nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemiyle iptal kararının, kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği tarihinden itibaren altmış gün içinde dava açılması gerekmekte, dava açma süresi içinde idareye başvurulması mümkün bulunmaktadır.
Temyizen incelenen kararda belirtildiği gibi davacı, Dairemizin iptal kararının düzeltilmesine ilişkin davalı idare isteminin reddi hakkında kararın 28.7.1987 tarihinde tebliğine rağmen, anılan tebliğ tarihinden itibaren altmış gün süre geçtikten sonra 5.2.1988 tarihinde dava açmış bulunmaktadır. Bu haliyle davanın, devlet memuriyetinden ihraç işlemi
nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemine ilişkin bölümünün süre aşımından dolayı incelenmesi mümkün değildir.
Öte yandan ilgililerin, idari yargı yerince iptal kararının uygulanması istemiyle on yıllık genel zamanaşımı içinde idareye başvurmaları,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 10.maddesi kapsamındaki bu başvuruların idarece reddi halinde ret işleminin tebliği üzerine altmış gün içinde tazminat davası açmaları mümkündür.
Davacının 13.11.1987 tarihinde göreve başlatılması üzerine açıkta geçirdiği süreye ilişkin aylık ve özlük haklarının iadesi isteminde bulunması, bu isteminin 8.12.1982 tarihinde idarece reddi üzerine de altmış gün içinde dava açmış olması karşısında, davanın, Dairemizin 4.11.1986 tarih, K.1914 sayılı kararının davalı idarece geç yerine getirilmesi nedeniyle davacının uğradığını ileri sürdüğü zararın tazminine ilişkin bölümünün 2577 sayılı Yasanın 10.maddesine göre süresinde açıldığının kabulü gerekmektedir.
İdare Mahkemesince, Dairemizin anılan iptal kararının taraflara tebliğ tarihi belilenip, bu kararın davalı idarece uygulanmadığı süre içinde davacının zarara uğrayıp uğramadığını saptamak suretiyle davanın anılan bölümünün esasının incelenip karara bağlanması gerekirken, davanın tümünün süre aşımı yönünden reddedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.
AYRIŞIK OY:
İdari Yargı yerince verilen iptal kararının, geriye geçerli sonuçlar doğurup, idari işlemi tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kaldıracağı; işlemin tesisinden önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlayacağı idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. İptal edilen işlemden önceki hukuki durumu sağlamadığı, söz konusu işlemin bir takım sonuçlarını geçerli bıraktığı sürece, idarenin idari yargı yerince alınan iptal kararını uygulanmış olduğunu kabule olanak bulunmamaktadır.Hakkında göreve son verme ya da benzeri işlem yapılan kamu görevlisinin, yargısal yoldan bu işlemin iptalini sağlaması halinde, iptal edilen işlemin tesis edildiği tarih itibariyle kamu görevlisi statüsüne döndürülmesi; idarece, iptal edilen işlem nedeniyle alamadığı maddi hakların kamu görevlisine verilmesi gerekir.
Devlet memuriyetinden ihraç cezasıyla cezalndırılan bu göreve son verme işlemi açmış olduğu dava sonunda iptal edilen davacının açıkta geçirdiği süreye ait aylık ve özlük hakları tutarının davalı idareden tahsili istemiyle açtığı dava da, iptal kararının uygulanmamasından dolayı açılmış bir tazminat davası niteliğindedir.
Davacının, genel zamanaşımı süresi içinde idareye başvurup, başvurusunun reddi üzerine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 10.maddesine göre süresinde dava açmış olması karşısında, davanın iki bölüme ayrılmasına ve bir bölümünün idari işleme ilişkin görülüp 2577 sayılı Yasanın 12.maddesi uygulanmak suretiyle süresinde açılmamış sayılmasına olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafından açılması davanın tümüyle süresinde olduğu görüşüyle temyiz isteminin kabulüne ilişkin karara gerekçe yönünden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.