Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/1922
Karar No: 2015/1245

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1922 Esas 2015/1245 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/1922 E.  ,  2015/1245 K.
  • TASARRUFUN İPTALİ
  • GÖNDERME KARARI
  • İŞ BÖLÜMÜ İTİRAZI
  • YETKİSİZLİK VE GÖREVSİZLİK KARARI
  • İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 277
  • TÜRK TİCARET KANUNU(MÜLGA) (6762) Madde 5
  • HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) (1086) Madde 193

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “tasarrufun iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 09.12.2010 gün ve 2010/535 E., 2010/692 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28.03.2012 gün ve 2011/6393 E., 2012/3762 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili, davalı borçlu İ.. Çipura Balık İşl. Tur. San. Ltd. Şti aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek borçlunun dava konusu taşınmazını davalı E. Deniz Balıkçılık Üretim Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti’ye bu davalı tarafından da G..Balıkçılık Teknoloji Denizcilik Nak. Tur. İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti.’ye devrine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı borçlu vekili ile diğer davalılar, davanın asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirterek işbölümü itirazında bulunmuş ayrıca borçlu vekili ile davalı E. Deniz Balıkçılık Üretim Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti temsilcisi yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri diğer davalı G. Balıkçılık Teknoloji Denizcilik Nak. Tur. İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti. temsilcisi ise yetkili mahkemenin Ordu mahkemeleri olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işbölümü itirazına ilişkin olarak, davalıların tümünün şirket olduğu, tasarrufun iptaline konu işlemin ticari alacaktan kaynaklandığı gerekçesiyle davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği; yetki itirazına ilişkin olarak ise genel yetki kuralları ve bir kısım davalıların ikametgahının İzmir olması gerekçesiyle davanın İzmir mahkemelerinde görülmesi gerekçesiyle davanın yetki ve görev yönünden reddine, dosyanın yetkili ve görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 05/04/2010 tarih 2010/680-3084 E-K sayılı hükmü ile onanmasına karar verilmiştir.
Onama kararı sonrası dava dosyası İzmir Asliye 4. Ticaret Mahkemesine gönderilmiş ve bu mahkeme tarafından Urla Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hükmün işbölümüne dair gönderme kararı olduğundan bahisle 10 günlük süre içinde müracaat yapılmadığı gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin yetki ve görev yönünden reddine dair verilen hükmünün Dairemizin 05/04/2010 tarih 2010/680-3084 E-K sayılı hükmü ile onanmasına karar verilmiş olması ile birlikte bu mahkemenin gönderme kararı ve yetkisizlik ile ilgili kararı da kesinleşmiş hale gelmiştir. Artık kesinleşmiş hususlara ilişkin olarak son mahkeme tarafından inceleme yapılması mümkün değildir. Mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetli değildir...)
gerekçesiyle oyçokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı borçlu İ.. Ç. Balık İşl. Tur. San. Ltd. Şti aleyhine icra takibi yaptıklarını, ancak borçlunun dava konusu taşınmazını davalı E. Deniz Balıkçılık Üretim Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne devrettiği, taşınmazın bu davalı tarafından da G. Balıkçılık Teknoloji Denizcilik Nak. Tur. İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti.’ne devredildiğini, davalı borçlunun borcu karşılayacak malvarlığı bulunmadığını ileri sürerek devre ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu vekili ile diğer davalılar temsilcileri, davanın asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirterek işbölümü itirazında bulunmuşlar, ayrıca borçlu vekili ile davalı E. Deniz Balıkçılık Üretim Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. temsilcisi yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri, diğer davalı G. Balıkçılık Teknoloji Denizcilik Nak. Tur. İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti. temsilcisi ise yetkili mahkemenin Ordu mahkemeleri olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
Urla Asliye Hukuk Mahkemesince, işbölümü itirazının kabulü ile davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği; yetki itirazına ilişkin olarak ise genel yetki kuralları ve bir kısım davalıların ikametgahının İzmir olması nedeniyle davanın İzmir mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki ve görev yönünden reddine, dosyanın talep halinde yetkili ve görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 05/04/2010 gün ve 680/3084 E., K sayılı hükmü ile onanmasına karar verilmiştir.
Onama kararının davacı vekiline 28.07.2010 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davacı vekilinin 04.08.2010 havale tarihli dilekçesi ile dosyanın görevli ve yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosyanın gönderildiği İzmir 4. Asliye Ticaret mahkemesince Urla Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen hükmün işbölümüne dair gönderme kararı olduğu, bu nedenle 10 günlük süre içinde müracaat yapılmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını, davacı vekili temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; asliye hukuk mahkemesince verilen kararın işbölümü nedeniyle verilen gönderme kararı mı, yoksa görevsizlik ve yetkisizlik kararı mı olduğu, varılacak sonuca göre davacı vekili tarafından dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi talebini içerir dilekçenin süresinde verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararının 11. maddesinde asliye ticaret mahkemeleri konusunda düzenleme yapılmış ve anılan kararın 11/I-B-a bendinde “Büyükşehir Belediyesinin sınırları içerisindeki merkez ilçe ile diğer ilçelerin adı ile kurulu ağır ceza merkezlerinde oluşturulan müstakil ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin, yalnız Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde kalan ilçeleri kapsamına alacak biçimde, ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi olarak tespitine” yer verilmiştir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun anılan kararı uyarınca Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin ticaret mahkemesi sıfatı ile davalara bakma yetkisi ortadan kaldırılarak bu yetki İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerine verilmiştir.
Eldeki dava 12.08.2008 tarihinde açılmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6762 sayılı TTK)’nun 5. maddesinde; “Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.
Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4 üncü maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
İkinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir; bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbiki gerekli usul ve kanun hükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.
Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur.” denilmek suretiyle ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerde, asliye hukuk mahkemesinin görevinde olan ve 4. madde uyarınca ticari sayılan davalara ticaret mahkemesince bakılacağı belirtilmiş; üçüncü fıkrada ise kural olarak işbölümü itirazının taraflarca ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği öngörülmüştür. Kanun metninden de anlaşıldığı üzere gerçek anlamda bir gönderme kararının varlığından söz edilebilmesi için, tarafların süresi içerisinde ilk itiraz olarak işbölümü itirazında bulunmuş olmaları zorunludur.
Öte yandan Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (1086 sayılı HUMK)’nun 193. maddesine göre; davacı, iptaline karar verilen dilekçenin yerine yeni bir dilekçe düzenleyip vermek zorundadır. Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur. Her iki hâlde kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kâğıdı tebliğ ettirilmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır.
Önemle belirtilmelidir ki kesinleşmiş mahkeme kararları kesinleştikleri şekliyle hukuksal sonuç doğurur.
Bu bağlamda, davanın açıldığı Urla Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karar “işbölümü ve yetkisizliğe” ilişkindir. Nitekim anılan mahkeme hem kısa kararında hem de gerekçeli kararında açıkça işbölümü ve yetkisizlikten bahsederek dava dilekçesinin “yetki ve görev” yönünden reddine karar vermiş ve verilen karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Yerel mahkemece kesinleşen bu karar irdelenerek “işbölümü itirazı üzerine verilen gönderme kararı” olarak kabul edilmesi isabetli değildir.
Somut olayda; Urla Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen “yetkisizlik ve görevsizlik kararı” temyiz incelemesinden geçerek 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiş; davacı vekili onama kararının kendisine 28.07.2010 tarihinde tebliği üzerine 04.08.2010 tarihinde dosyanın yetkili ve görevli İzmir Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini istemiştir. Kesinleşmiş yetkisizlik kararının süresinde yapılan başvuru üzerine gönderildiği mahkemece başka bir nitelemeye tabi tutulması ve açık “yetkisizlik” hükmüne rağmen “gönderme kararı” olarak ele alınıp, işlem yapılması da olanaklı değildir.
Durum bu olunca; kesinleşen “yetkisizlik kararı” üzerine yetkili mahkemeye gönderme başvurusu da 1086 sayılı HUMK’nun 193. maddesinde öngörülen on günlük yasal sürede yapılmış bulunmaktadır.
Yerel Mahkemece; tüm bu olgular gözetilmeden, aksine düşüncelerle kararın kesin nitelikteki gönderme kararı olarak nitelendirilerek on günlük yasal sürede gönderme başvurusunda bulunulmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmayıp; direnme kararının açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından Urla Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın gerçekte işbölümüne dayalı gönderme kararı olduğu, yerel mahkemenin bu kararı yetkisizlik ve görevsizlik kararı olarak nitelendirmesinin ve Yargıtayın temyiz incelemesi yapmasının verilen kararın bu niteliğini değiştirmeyeceğini, bu nedenle süresi içerisinde tahrik dilekçesi verilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının onanması gerektiği yönünde görüş beyan etmiş iseler de, Kurul çoğunluğu tarafından bu görüş kabul edilmemiştir.
Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da uygun bulunan, Özel Dairenin bozma kararına uyulması gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı, BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 22.04.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi