19. Hukuk Dairesi 2016/963 E. , 2017/1362 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin ..."nın verdiği dağıtıcı lisansı ile lpg ve madeni yağ sattığını, müvekkili ile davalı şirket arasındaki 26.03.2007 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve eki olan taahhüt uyarınca sözleşme tarihinden itibaren davalının her yıl için 800 m³ beyaz ürün ( benzin, mazot vs.) ve ... ton madeni yağ satmayı taahhüt etmesine rağmen sözleşme tarihi ile müvekkilinin davalıya ihtar çektiği 08.....2010 tarihine kadar davalının ....378.789 litre ürünü almamak suretiyle taahhüdünü ihlal ederek sözleşmedeki cezai şart uyarınca sorumlu olduğu gerekçesiyle şimdilik fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere ....000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, müvekkilinin sözleşmenin yapıldığı tarihte davacı tarafa taahhütte yer alan miktar kadar malı satamayacaklarını belirtmelerine rağmen davacının usulen alıyoruz, bir sıkıntı çıkmaz, imzalayın beyanı üzerine sözleşme ve taahhüdü imzaladıklarını, yargılama sonucu ortaya çıkacak cezai şart miktarının müvekkili yönünden yıkıcı olabileceğinden hakkaniyete uygun bir miktar belirlenmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin asıl dava devam ederken, davacı tarafın asıl davadan vazgeçmesi karşılığında ....000 TL nakit ve ... adet ....500 TL tutarında çek olmak üzere toplamda 70.000 TL ödeme için aralarında anlaşmalarına rağmen davacının ....000 TL parayı alıp çekleri de tahsil ettikten sonra davadan vazgeçmeyeceğini müvekkiline bildirdiğini ileri sürerek, davacıya yapılan ödemelerin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davadan feragat iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkiline ödenen paranın müvekkili ile davalının aralarındaki ticari ilişki gereğince davalının cari hesap borcuna karşı ödediği bedel olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, asıl dava yönünden; davalının sözleşmenin kurulduğu 2007 yılından itibaren yıllık alım taahhüdüne uymamasına rağmen davacının çekince koymaksızın diğer yıllarda üzerine düşen ifayı yerine getirerek davalıya akaryakıt vermeye devam ettiği, davacının 2010 yılında davalının taahhüde aykırı davranması nedeniyle cezai şart alacağı konusunda çekince bildirdiği, diğer yıllar için ifayı çekince bildirerek yerine getirdiğini ispatlayamadığı, bu sebeple davacının 2008 ve 2009 yılları için davalıdan taahhüt ihlali nedeniyle cezai şart talep edemeyeceği, ancak 2010 yılına ait kararlaştırılan cezai şartı alabileceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden; davacı tarafından davalıya verildiği iddia olunan toplamda 50.000 TL bedelli olan ... adet çekin davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup davacının cari hesap borcuna mahsuben kaydedildiği, ayrıca davalının yargılama esnasında davacının elden ödediğini belirttiği ....000 TL nakit parayı davacının cari hesaptaki borcuna mahsuben aldığını kabul ettiği, davacının davalıya cari hesap uyarınca 703,34.TL borcu bulunduğu, taraflar arasında cari hesap ilişkisi devam ettiğinden verilen paranın borcun ödenmesi için verildiğine dair karinenin geçerli olduğu ve bu karinenin aksini davacının ispat edemediği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, .../02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.