16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6394 Karar No: 2019/1162 Karar Tarihi: 21.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6394 Esas 2019/1162 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/6394 E. ve 2019/1162 K. sayılı karar, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı 7 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası verilmesiyle sonuçlanmıştır. Karar, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildikten sonra istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından da reddedilmiştir. Temyiz edilen kararın değerlendirilmesi sonucunda, usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve suçun kanunda öngörülen tipine uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmediği için kararın sonuca etkili olmadığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1, 7.
16. Ceza Dairesi 2018/6394 E. , 2019/1162 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 7 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası olarak verilen .... . Ağır Ceza Mahkemesinin 17.01.2018 tarihli kararının istinaf edilmesi üzerine.... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, istinaf talebinin (sanığın 7 yıl 6 ay 15 günlük cezasının 7 yıl 6 ay olarak) düzeltilerek esastan reddine dair kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.