7. Hukuk Dairesi 2015/10369 E. , 2015/7288 K.
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen 25.12.2014 tarihli direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu ve Dairemizin 6352 sayılı Kanunun 40.maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun geçici 2.maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Mahkemece “...Dosyaya davalı işverenlikçe sunulan ve davacının 2011 sezonunda işe davet edildiğine ilişkin bila tarihli işe davet yazısının üzerinde bulunan posta alındısından, söz konusu yazının davacıya 22/03/2011 tarihinde posta kanalı ile gönderildiği, davet yazısı ekinde bulunan iade taahhüt yazısından da davacının söz konusu davet yazısını 23/03/2011 tarihinde teslim aldığı anlaşılmaktadır. Ancak dava dilekçesinde davacının bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenlik tarafından ödenmediği beyan edildiği gibi, ihbar tazminatı talebinde de bulunulmadığı nazara alınarak, davacının ödenmediğini iddia ettiği ücret niteliğindeki fazla mesai ücretlerinin ödendiği davalı işverenlik tarafından ücret bordrosu veya banka kaydıyla ispatlanamaması davacı işçi açısından haklı fesih nedenidir. Öte yandan dinlenen davacı tanıkları ve davalı tanıklarından ..., davacıya şef yapılacağı konusunda söz verildiğini, ancak bu sözün tutulmadığını, davacının işçilere baskı yapmayı kabul etmediğini beyan etmişlerdir. 4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinin 2. bendinde işçinin haklı fesih halleri düzenlenirken (f) bendinde, “yahut çalışma şartları uygulanmazsa” şeklinde ifadeye yer verilerek çalışma koşullarının uygulanmaması halinde, işçinin haklı nedenle fesih hakkını kullanabileceği öngörülmüştür. Bu durumda davacının ücret niteliğindeki bir kısım işçilik alacağının ödenmemesi ve çalışma koşullarının uygulanmaması davacı açısından haklı fesih nedenidir.“ gerekçesi ile verdiği karar, Dairemizin 18/09/2014 gün ve 2014/9838 Esas, 2014/17661 Karar sayılı kararı ile “...Somut olayda, taraflar arasında iş sözleşmesi davacı tarafça haklı nedenle mi yoksa haksız olarak fesih edildiği, buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece davacının fazla çalışma alacağının bulunduğu bunun ödenmemesi nedeni ile davacının iş sözleşmesini haklı sebeple fesih ettiği kabul edilerek kıdem tazminatı istediğinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak dava dilekçesi, dosya içeriği, tanık beyanlarından davacıya yapılan mevsim başlangıcındaki davete rağmen davacının eski konumunu beğenmeyerek şef yapılmaması ve ücret artışında bulunulmaması sebebi ile işe başlamadığı açıktır. Davacı kendisinin şef yapılacağına dair taahhütte bulunulduğunu ve ücret artışı yapılması gerektiğini ispat edememiştir. Bu sebeple mevsim başlangıcında işe başlamayan davacının iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanmadığından kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda
“...Ancak dava dilekçesinde davacının bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenlik tarafından ödenmediği beyan edildiği gibi, ihbar tazminatı talebinde de bulunulmadığı nazara alınarak, davacının ödenmediğini iddia ettiği ücret niteliğindeki fazla mesai ücretlerinin ödendiği davalı işverenlik tarafından ücret bordrosu veya banka kaydıyla ispatlanamaması davacı işçi açısından haklı fesih nedenidir. Öte yandan dinlenen davacı tanıkları ve davalı tanıklarından ..., davacıya şef yapılacağı konusunda söz verildiğini, ancak bu sözün tutulmadığını, davacının işçilere baskı yapmayı kabul etmediğini beyan etmişlerdir. 4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinin 2. bendinde işçinin haklı fesih halleri düzenlenirken (f) bendinde, “yahut çalışma şartları uygulanmazsa” şeklinde ifadeye yer verilerek çalışma koşullarının uygulanmaması halinde, işçinin haklı nedenle fesih hakkını kullanabileceği öngörülmüştür. Bu durumda davacının ücret niteliğindeki bir kısım işçilik alacağının ödenmemesi ve çalışma koşullarının uygulanmaması davacı açısından haklı fesih nedenidir. Bozma ilamında "Mahkemece davacının fazla çalışma alacağının bulunduğu bunun ödenmemesi nedeni ile davacının iş sözleşmesini haklı sebeple fesih ettiği kabul edilerek kıdem tazminatı istediğinin kabulüne karar verilmiştir" denmektedir ancak Mahkememizce iki sebepten dolayı davacının kıdem tazminatına hak kazandığı belirtilmiştir. Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı kıdem tazminatına hak kazanmış olup bozmadan önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.“gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
Dosya kapsamı, tanık anlatımları dikkate alındığında, Dairemizin bozma kararının yerinde olmadığı, direnme kararının doğru olduğu anlaşılmakla dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.