Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23808
Karar No: 2014/25701

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/23808 Esas 2014/25701 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 19. İş Mahkemesi'nde görülen davada, davalının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlenmesi sonucu, bağlanan yetim aylığının kesilerek yersiz ödeme yapıldığı gerekçesiyle, kurum işleminin iptaline ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açıldı. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. Davalı kurum avukatının temyiz itirazları kabul edilerek, mahkeme kararı bozuldu. Davada, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56. maddesinin 2. fıkrası uyarınca eşinden boşandığı halde, fiilen birlikte yaşayanların aylıklarının kesileceği ve geri alınacağı hükmü uygulandığı belirtildi.
10. Hukuk Dairesi         2014/23808 E.  ,  2014/25701 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara 19. İş Mahkemesi
    Tarihi : 04.06.2014
    No : 2011/1229-2014/602

    Dava, 01.11.2008-30.06.2011 arası 24.615,19 TL’nin yasal faiziyle tahsili kurum işleminin iptaline ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 09.10.2006 tarihinde kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan yetim aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca 01.11.2008 tarihinde kesilerek 24.615,19 TL yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
    İnceleme konusu davada mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla;
    Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu görevlilerince gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, davacı ve boşanmış olduğu eşinin Telekom aboneliğinin olmaması, Jandarma tarafından tutulan 03.05.2012 tarihli tutanakta’…söz konusu şahısların yaklaşık altı ay öncesine kadar birlikte yaşadıkları ve Tekke Köyü sınırları içerisinde bulunan Aksu Taş Ocağında beraber çalıştıkları yaklaşık iki sene öncesine kadar beraber yaşadıkları, altı ay kadar önce Maliye’den denetleme gelince tekrar birlikte görünmemeye başladıkları, daha öncesinde aynı arabada köy içerisinde gelip giderken görüldükleri ve aynı çatı altında yaşadıkları…’,
    savcılıkta boşanılan eşin vermiş olduğu ifade de ‘… Ayşe Antalya’ya taşındı. Ben Tekke Köyünde yaşamaya devam ettim. Olay tarihinden sonra ara sıra eşim ile görüşüyordum…’, köy muhtarının ifadesinde ‘… Hasan ve eşi Ayşe beraber aynı konutta ikamet etmektedir…’, savcılıkta soruşturma sırasında 11.09.2012 tarihli tutanakta ‘… köy muhtarı Ahmet Tosun ile yapılan araştırmada Hasan ile Ayşe’nin Tekke Köyü sulu tekke mevkiinde beraber aynı evde birlikte yaşadıkları görüldüğü ve Hasan’ın arkadaşlarının yanında devletten para almak için boşandıklarının boşanmalarının formalite olduğunu köy muhtarı A.T.. tarafımıza beyan etmesi…’ ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar vermesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi