11. Ceza Dairesi 2017/12501 E. , 2019/7793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik sanıkların temyiz talebinin incelenmesi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.11.2018 tarih ve 2017/15-505 Esas ve 2018/571 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması hâlinde, borç hileli davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı; tanık ...’ın kovuşturma aşamasındaki ifadesinde, önceden doğan borç sebebiyle suça konu belgenin imzalanıp verildiğini beyan etmesi, katılan ...’ın ise beyanında sattığı kamyona karşılık senedi aldığını belirtmesi nedeni ile sanıklar tarafından sahte olarak düzenlenen senetlerin önceden doğmuş borç karşılığında verilip verilmediğinin araştırılması, bu hususta tanık ... ile katılan ...’ın tekrar dinlenilerek beyanlar arasındaki farklılığın giderilmesinden sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
Suçun sübutu halinde ise hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alınması nedeniyle, 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 3. maddeye eklenen fıkradaki değişiklikte göz önüne alınarak, uzlaştırma işlemi uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B) Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan ...’ın babası ... ile birlikte sanık ...’na sattıkları kamyon karşılığında sanıkların ... adına sahte oluşturulan suça konu 30.03.2011 tarihli, 9.000,00 TL bedelli senedi verdiklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda, ...’ın soruşturma aşamasında alınan beyanında sanık ...’ın suça konu senet ile birlikte ... adına 27.03.2011 tarihli 5.000,00 TL bedelli senedi de verdiğini beyan ettiği, UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada bu senet ile ilgili Nevşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/331 Esas sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarihli 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında sanıkların eylemlerinin, belgelerin farklı tarihte düzenlendiklerinin tespit edilmesi halinde zincirleme şekilde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunu, aksi halde 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında suça konu belgelerin aynı anda verildiğinin tespit edilmesi ve farklı zamanda düzenlendiklerine ilişkin delil bulunmaması halinde, fiilin bütünüyle tek resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ancak belge sayısı nedeniyle temel cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek, mükerrer yargılamanın önlenmesi bakımından, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, aksi halde dava dosyası getirtilip incelenerek bu dosyayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içine alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.