12. Hukuk Dairesi 2016/30459 E. , 2018/3725 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun asıl ve birleşen dosyalarda imzaya itiraz ettiği, mahkemece 12.5.2016 tarihinde;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-... İcra Müdürlüğü"nün 2015/2806, 2015/3230 ve 2015/3911 esas sayılı icra takip dosyalarındaki takibin geçici durdurulması kararının KALDIRILMASINA takibin DEVAMINA,
3-Davacı borçlu aleyhine alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatına HÜKMEDİLMESİNE,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 29.20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27.70 TL harcın çıkarılması ile geriye kalan 1,50 TL harcın, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA karar verildiği,
Alacaklı vekilinin, birleşen dosya yönünden de istemin reddi yönünde hüküm tesisi ile birlikte tazminat miktarının da net olarak yazılması gerektiğini belirterek tavzih talebinde bulunması üzerine, mahkemenin 07.6.2016 tarihli tavzih kararı ile; "maddi hatanın düzeltilmesi isteminin kabulüne, mahkememizin 12.5.2016 tarih 2015/85 esas ve 2016/94 karar sayılı gerekçeli karar evrakının hüküm kısmının;
1-Asıl davada, açılan davanın REDDİNE,
2-Birleşen mahkememizin 2015/147 esas sayılı davasında, davacının davasının REDDİNE,
3-... İcra Müdürlüğü"nün 2015/2806, 2015/3230 ve 2015/3911 esas sayılı icra takip dosyalarındaki takibin geçici durdurulması kararının KALDIRILMASINA takibin DEVAMINA,
4-Davacı borçlu aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2015/2806, 2015/3230 ve 2015/3911 esas sayılı icra takip dosyalarındaki toplam asıl alacağın %20"si olan 11.000,00 TL icra inkar tazminatına HÜKMEDİLMESİNE,
5-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 29.20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27.70 TL harcın çıkarılması ile geriye kalan 1,50 TL harcın, davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-a) Asıl davada; davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
b) Birleşen davada; davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,"" şeklinde DÜZELTİLMESİNE, karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hükmün tashihini düzenleyen 6100 sayılı HMK"nun 304/1. maddesinde; "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir" şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Öte yandan aynı Kanun"un 305. maddesinde ise; "(l) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre ancak, açık olmayan veya çelişkili fıkraları kapsayan hükümlerin tavzihi istenebilir. Hakim verdiği hüküm ile bağlıdır. Hakimin, sonradan hükmün yanlış olduğu veya kararda eksik hususlar bulunduğu kanaatine ulaşsa bile, hüküm temyiz edilip bozulmadıkça veya yargılamanın iadesine karar verilmedikçe, verdiği kararı değiştiremeyeceği gibi, unutulan bir husus hakkında karara sonradan ekleme yapması veya bu konuda ek bir karar vermesi de mümkün değildir.
Somut olayda mahkemece verilen ilk kararda birleşen dosya yönünden ayrıca bir karar verilmemiş olup, tavzihen bu dosya hakkında da karar verilmesi, maddi hataya ilişkin olmayıp, uyuşmazlığın esasına ilişkin olduğundan bu eksikliğin tavzih yoluyla ikmali mümkün değildir.
Bu durumda, mahkemece, alacaklının, hükmün tavzihine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu konudaki isteminin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkemenin 07.6.2016 tarihli tavzih kararının resen oybirliği ile kaldırılmasına karar verildikten sonra, borçlunun, mahkemenin 12.5.2016 tarihli kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:
Mahkemece her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmesine rağmen hüküm fıkrasında birleştirilen dosyaya yer verilmediği görülmüştür.
Birleştirilen davalar birlikte incelenip karara bağlanır. Yani davaların tahkikat safhası müşterektir. Ancak kararda birleşen ve birleştirilen davaların ayrı ayrı belirtilmesi ve hükümde birleştirilen her dava için ayrı ayrı karar verilerek, her dava için verilen kararın ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, mahkemece asıl dava ile birleştirilen aynı mahkemenin 2015/147 Esas sayılı dosyası hakkında 6100 Sayılı HMK"nun 297/2.maddesi gereğince ayrı ayrı hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır.
O halde, mahkemece, asıl ve birleşen dosyalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.