17. Hukuk Dairesi 2016/10357 E. , 2019/4654 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin Düzce"de 12/11/2012 tarihinde yaya olarak yürümekteyken yoldan geçen aracın lastiğinden fırlayan büyük bir taşın sol gözüne isabet etmesi nedeniyle gözünün ikiye yarıldığını, derhal hastaneye kaldırılan müvekkilinin defalarca ameliyat geçirdiğini ve görme duyusunu büyük oranda kaybettiğini, kazaya sebebiyet veren aracın ilk aşamada bulunamadığını daha sonra mobese kayıt görüntülerinden tespit edilerek aracın sahibi ..."ın bilgilerine ve sürücüsü ..."un kendisine ulaşıldığını, aracın ...tarafından sigortalı olduğunu, mobese görüntülerine göre aracın diğer araçlar kırmızı ışıkta durmaktayken sağ şeridin de sağından yani yolun dışından çok hızlı bir şekilde geçmekte olduğunu, ayrıca müvekkilinin yaşamış olduğu manevi zararın bulunduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 15/03/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00 TL"lik maddi tazminat taleplerini 71.908,52 TL daha arttırarak toplam 72.908,52 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; dava konusu kazada müvekkili idarenin herhangi bir kusurunun söz konusu olmadığını, dava konusu kazaya sebep olan aracın kullandığı kesimin taşıt trafiğine kapalı olduğunu, taşıt trafiğine ait
../...
2016/10357 -2-
2019/4654
yolun yatay işaretleme ile belirtilerek sınırlandırıldığını, kaza mahallinin Düzce şehir geçişinde olduğunu, taş parçasının herhangi bir yolla o noktaya gelmiş olabileceğini, binek aracın tekerine sıkışacak kadar küçük bir taş parçasının trafik güvenliğini etkileyecek bir nesne olmadığını ve tüm bu nedenlerden dolayı müvekkili hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının Karayolları Genel Müdürlüğüne açmış olduğu davanın reddine, davacının davalılar ..., ... ve Ak Sigorta A.Ş. aleyhine açmış olduğu davanının kabulü ile 72.908,52 TL maddi tazminatın davalılar ..."dan 12/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... açısından ise dava tarihi olan 17/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL’nin davalılar ..."dan 12/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ve Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 sayılı TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ...’nün yol bakım ve onarımından sorumlu olduğunu belirterek dava açmış olup, davada hizmet kusuruna dayanılmıştır. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan kuruluşlar, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. sayılı kararı ile de; "davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir.
Yargı yolu kavramı, hukuk sisteminde herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gereklidir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan ..., kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların, İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun"un 2. maddesi uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 Sayılı KTK"nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85. ve devamı maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Somut olayda; davacı vekili, davalı ..."ne karşı hizmet kusuruna dayanarak işbu davayı açmıştır.
Bu durumda mahkemece, ..."ne karşı açılan davaya bakma görevi idari yargıya ait olduğundan, hizmet kusuruna dayanılarak davalı ... aleyhine açılan davanın tefrik edilerek, HMK"nın 114 1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK"nın 115/2.maddesi gereğince, davalı ... yönü ile davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı ...’nün sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle re’sen hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.