2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2167 Karar No: 2019/7082 Karar Tarihi: 11.04.2019
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/2167 Esas 2019/7082 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2019/2167 E. , 2019/7082 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-03/04/2013 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına göre; Viranşehir İlçesi Yayık Köyü’nde abonesiz ve sayaçsız olarak tarımsal sulama yapıldığı, suça konu yerin koordinatlarının 550484-4133792 olarak belirtildiği, Kadastro İl Müdürlüğünün 18/11/2014 tarihli yazısında, kaçak elektrik tespit tutanağında belirtilen koordinatların Tunçbilek Köyü 101 Ada 2 nolu parsel içerisinde kaldığının belirtilmesi, sanığın da savunmasında 101 Ada 2 nolu parselin maliki olduğunu, evinin bu parselde bulunduğunu beyan etmesi karşısında, tutanakta imzası bulunan 7617, 56213 ve 55879 sicil numaralı personelin duruşmada tanık sıfatıyla ifadelerine başvurularak ve gerektiğinde mümkünse keşif de yapılarak olay yerinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilip, sonucuna göre; tutanak tanzim edilen yerin, sanığın ekim yaptığı arazi olduğunun tespit edilmesi durumunda, tutanak tarihi ve öncesinde hangi ürünü ektiği, günde ne kadar süre ile sulanarak elektrik tüketilmiş olduğunun ziraatçi bilirkişi tarafından araştırılarak, ne kadar elektrik tüketileceği tespit edilip, buna dayalı olarak da elektrik bilirkişisinden kaçak kullanılan elektriğin vergili ve cezasız miktarının hesaplattırılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK"nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun cezasız ve vergili gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun cezasız ve vergili gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararın soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK"nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği, gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.