11. Ceza Dairesi 2021/3473 E. , 2021/3189 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Ret, beraat, mahkumiyet, düşme
Sanık ..."ın adının gerekçeli karar başlığında ... olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışı kabul edilmiştir.
Katılan vekilinin temyiz isteminin, sanıklar hakkında verilen ret, beraat ve düşme hükümlerine yönelik olduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin temyizi yönünden bu hükümlere hasren yapılan incelemede:
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 03/12/2009 tarihli 2009/63944 Soruşturma ve 2009/17478 Esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan kamu davası açıldığı, ancak bu sanık yönünden 213 sayılı VUK‘nin 367. maddesine göre usulüne uygun olarak verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşılmış ise de; zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanıklara yüklenen “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanun‘daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği ve sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşmesine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... haklarında “2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen mükerrerlik nedeniyle ret kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanıklar hakkında aynı fiil nedeniyle mükerrer açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nin 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olup, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan hükümlerin ONANMASINA,
III-Sanıklar ..., ..., ... haklarında “2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 03/12/2009 tarihli 2009/63944 Soruşturma ve 2009/17478 Esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında “2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan kamu davası açıldığı, ancak bu sanık yönünden 213 sayılı VUK‘nin 367. maddesine göre usulüne uygun olarak verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşılmış ise de; zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama ve incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekilinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
5237 sayılı TCK‘nin 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri karşısında; sanıklara yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanun‘daki cezasının miktarı ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden bahisle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4. maddeleri gereğince düşme kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından ”2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçu yönünden zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilen bölümler çıkartılarak, yerlerine hüküm fıkrasının ilgili kısımlarına ”2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılan kamu davasının, 765 sayılı sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nin 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE” cümlesinin yazılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar ..., ..., ..., ... müdafileri, sanıklar ..., ... ve ...’nin; sanık ... hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanıklara yüklenen “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanun‘daki cezasının türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı TCK‘nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle “31/12/2007“ olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanıklar ..., ..., ..., ... müdafileri, sanıklar ..., ..., ... ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun‘un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
V-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 965 049 2207 vergi kimlik numaralı mükellefi olarak Yıldız İnş. Müh. San. ve Dış Tic. A.Ş. ismiyle kurulan, daha sonra ünvan değişikliği yaparak ...Lojistik İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş. ismini alan şirketin farklı tarihlerde ortak ve yetkilileri olan sanıkların, “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanıklardan ... ile müdafinin aşamalarda alınan savunmalarında ve temyiz dilekçelerinde, sanığın bahse konu şirketle herhangi bir ortaklık ilişkisi bulunmadığını, şirket ortağının gerçekte 22514766036 T.C. kimlik numaralı ... olduğunu ve isim benzerliği nedeniyle hakkında dava açıldığını beyan etmelerine karşın, 13/10/2009 tarih ve VDENR-2009-2272/12 sayılı vergi suçu raporunda şirket ortağı olarak sanığın kimlik bilgilerine yer verilmesi; 13/10/2009 tarih ve VDENR-2009-2272/7 sayılı vergi tekniği raporunda 10/11/2008 tarihinden itibaren şirket tasfiye memuru olarak görevlendirildiği belirtilen sanık ...’in savunmasında, 2007 yılında şirketteki hisselerini devrederek şirketle ilişkisini kestiğini beyan etmesi; aynı şekilde sanık ...’ın da savunmasında şirketteki hisselerini ...’e devrederek şirketten ayrıldığını söylemesi ile vergi tekniği raporunda 21/06/2005 tarihinden itibaren ...’ın yerine şirket yönetim kurulu başkanlığına sanık ...’in getirildiğinin ve sanık ...’in yönetim kurulu başkanlığına seçildiği 28/03/2007 tarihine kadar bu görevi yürüttüğünün bildirilmesi ve raporda sanıkların ortaklık/yöneticilik durumlarını ve tarihlerini gösterir net bilgilere yer verilmemesi ile tüm sanıkların suçlamaları kabul etmemeleri karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-....Lojistik İnş. San. ve Dış Tic. A.Ş. şirketinin kuruluşundan itibaren tüm ortak ve yetkililerinin, hangi tarihlerde ortak/yetkili olduklarının ilgili kurumlardan sorulmak suretiyle tespit edilmesi ve şirket ortağı olarak görünen ...’in, dosya kapsamında yargılanan sanık ... olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması,
2-13/10/2009 tarih ve VDENR-2009-2272/7 sayılı vergi tekniği raporunda, kullananların Ba bildirimleri doğrultusunda şirketin 2009/Nisan döneminde 1 adet belge karşılığında 29.995 TL bedelli sahte fatura düzenlediğinin bildirilmesi karşısında; suça konu fatura aslı dosyaya getirtilerek, fatura üzerindeki imza ve yazıların sanıkların eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması; faturadaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının belirlenmesi halinde ise, faturayı kullanan mükellef/şirket yetkilileri tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra suça konu faturayı hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturanın düzenlenmesi konusunda sanıklardan hangisi ile muhatap olduklarının sorulması,
3-Şirket muhasebecisinin, ilgili vergi dairesi müdürlüğünden de sorulmak suretiyle açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek duruşmaya celp edilip, CMK‘nin 46/1-c. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, şirket işlerinde kiminle muhatap olduğu, beyannamelerin kim tarafından verildiği hususlarında ayrıntılı beyanının alınmasından sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma neticesinde yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
4-Kabule göre de;
a)2009/Nisan olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “2009” olarak eksik yazılması,
b)Sanıklar tarafından düzenlenen 1 adet faturadan bahsedilmesi nedeniyle, koşulları oluşmadığı halde TCK’nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ve sanıkların 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunu işledikleri kabul edilmesine karşın, ayrı ve bağımsız suçlar olan “sahte fatura kullanma” ve “sahte fatura düzenleme” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, hüküm fıkrasında TCK’nin 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümde “birden fazla belge kullanıldığından” bahsedilmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
c)Takdiri indirim nedenleri uygulanırken, TCK‘nin 62. maddesi hüküm fıkrasında gösterilmeyerek CMK’nin 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.