12. Ceza Dairesi 2020/9006 E. , 2021/4186 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında; ölüm nedeniyle düşme
2- Sanık ... hakkında; CMK’nın 223/2-e maddesi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından, sanık ...’ın beraatine ve sanık ... hakkında açılan kamu davasının düşmesine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan vekilinin, sanık ... hakkında açılan kamu davasının sanığın ölümü nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın 20/06/2015 tarihinde öldüğü gerekçeleri gösterilerek, açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı yön bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Katılan vekilinin, sanık ...’ın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
Sanığın, diğer sanık ...’a vekaleten 17/01/2011 tarihinde dava konusu taşınmaza ilişkin projeyi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne sunduğu, 12/07/2011 tarihinde projenin onaylandığı, ancak daha sonra projeye aykırı uygulamalar yapıldığının tespit edildiği dosya kapsamında, sanığın aşamalardaki beyanlarında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, projeyi sunduğunu ancak inşaatın kendisi tarafından yapılmadığını, fenni sorumluluğunun bulunmadığını belirttiği, mahallinde icra edilen keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu, 03/09/2014 tarihli, İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün, ...’ın fenni sorumluluğunun görünmediğine dair yazısı göz önüne alındığında sanığın, üzerine atılı suçu işlediğine dair, savunmasının aksine, şüpheden uzak, kesin delil mevcut olmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3- Sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
... ili, ... ilçesi, 337 ada 11 parsel üzerinde bulunan korunması gerekli kültür varlığı niteliğindeki taşınmazda, onaylı projesine aykırı olarak uygulamalar yapıldığının tespit edildiği, sanığın dava konusu yerde kiracı olduğu, mahallinde icra edilen keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu ile, sanığın kullanımında olan dönemde onaylı projesine aykırı olarak uygulamalar yaptığının tespit edildiği ve sanığın üzerine atılı suçu işlediği anlaşılan dosya kapsamında;
2863 sayılı Kanunun 9. maddesinde, Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulmayacağının düzenlendiği, anılan düzenlemeye aykırı olarak, izin alınmaksızın inşai ve fiziki müdahalede bulunulmasının ise, aynı Kanunun 65. maddesi ile yaptırım altına alındığı, buna karşılık, 3194 sayılı İmar Kanununa 11/05/2018 tarih ve 7143 sayılı Kanunun 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddede, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla yapı kayıt belgesi verilebileceği hükme bağlanmış olup, 2863 sayılı Kanuna tezahürü bulunmayan bahse konu düzenlemenin, anılan Kanunun 65. maddesinde tanımlanan inşai ve fiziki müdahale suçlarının unsurlarını etkilemeyeceği, zira, yapı kayıt belgesi verilmesinin, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınmasını sağlamakla birlikte, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında, kültür varlıkları yönünden koruma bölge kurullarından, tabiat varlıkları ve doğal sit alanları yönünden Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinden izin alınmaksızın gerçekleştirilen inşai ve fiziki müdahaleleri hukuka uygun hale getirmeyeceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık müdafii tarafından temyiz aşamasında dosyaya sunulan, ... I Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun, 06/05/2016 tarih, 2043 nolu kararında, dava konusu taşınmazda onaylı restitüsyonda yer almayan ilave çatı katının yıkıldığı anlaşıldığından, restorasyon projesinin onaylanmasına karar verildiği, ancak dava konusu eylemin yalnızca çatı katı ilavesi olmadığı anlaşılmakla; bahse konu kurul kararına konu proje ve ek belgeler dosya içerisine getirtilip, dava konusu yeniden keşif icra edilerek; davaya konu eylemler raporda tek tek irdelenmek suretiyle, tescilli taşınmazın son durumunun, ... I Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun, 06/05/2016 tarih, 2043 nolu kararı ile onaylanan projeye uygun olup olmadığının ve projeye aykırılık saptanması halinde, aykırılık nedeniyle kültür varlığında zarar meydana gelip gelmediğinin tereddütsüz şekilde belirlenmesi neticesinde sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu mahkeme hakiminin takdirinde olup, ancak uygulanması halinde failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi sebepler göz önünde bulundurularak, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği anlaşılmakla; sabıkası olmayan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz tutum ve davranışı bulunmayan sanık hakkında, “Sanığın olay sonrası davranışları ve izlenen pişmanlık durumuna göre nedenleri bulunmadığından TCK"nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılmasına takdiren yer olmadığına,” şeklindeki dosya kapsamıyla uyuşmayan yetersiz gerekçeyle sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.