19. Hukuk Dairesi 2018/586 E. , 2019/2770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıdan muhtelif tarihli faturalarla Riviera ve Naturel zeytinyağı satın aldığını, davacının bu alışverişten 64.559,00 TL borçlandığını, bu borcun 2.600,00 TL"sinin nakit, 39.000,00 TL"sinin çek ile ödendiğini, akabinde tüketicinin memnuniyetsizlik ifade etmeleri nedeniyle iade faturasıyla 46.814,23 TL"ye tekabül eden ürünün iade edildiğini, ... Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün denetiminde olumsuz rapor alınması nedeniyle iade faturasıyla 11.534,20 TL"ye tekabül eden ürünün de iade edilmesine rağmen davalıya ödenen bedelin davacıya iade edilmediğini, icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı nedeniyle dosyanın Hatay İcra Dairelerine gönderildiğini, davalı hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle borcunu 2 taksit halinde ödemek istediğini, borçlu olduğu miktar kadar yeniden zeytin ve zeytinyağı gönderebileceğini ifade ettiğini, davacının bunu kabul ettiğini, davalının borcuna yetecek kadar mal göndermediğini, icra takibinden sonra gönderdiği malların bedeli olan 6.800,58 TL düşüldükten sonra davalının 28.588,42 TL asıl alacak ve takip tarihinde itibaren işlemiş olan 5.174,55 TL faiz olmak üzere toplam 33.762,97 TL borcu kaldığını bu nedenle borçlunun itirazının bu miktar üzerinden iptali ile takibin devamına, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının malı görüp beğenerek aldığı halde itibarının zedelenmemesi için teslim edilen malları geri aldığını, davacıya teslim edilen malların ödenen tutardan fazla olduğunu, tarafların iade edilen mallar kadar yeniden mal teslim konusunda anlaştıklarını sonradan gönderilen malların da kabul edildiğini, herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürülmediğini, tarafların bu hususta anlaştıklarını, ödediği bedeli talep etme hakkından vazgeçtiğini, bu nedenle faiz işletilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı arasında zeytin ve zeytinyağı alış verişi olduğu, davalı tarafından teslim edilen yağların bir kısmını davacı tarafından iade edildiği, mal teslimi ve iade faturaların her iki tarafça kabul edildiği, icra takibi öncesi davacının teslim ettiği mallara tekabül eden miktarda alacaklı olduğu ancak bir kısmı takipten sonra, bir kısmı iş bu dava açıldıktan sonra yeni mal teslimi ile davalının ödeme yaptığı ve bu ödemenin de davacı tarafından kabul edildiği, bu şekilde icra takibine konu asıl alacak yönünden davalının borcu ödediği ve itirazın iptali davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından icra takibine konu ve itiraz edilen asıl alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz istemi yönünden ise davacının herhangi bir itirazı kayıt ileri sürmediği, mal iadesi sırasında bedelin ne zaman ödendiğine dair herhangi bir ihtarname göndermeyerek davalıyı temerrüde düşürmediği gerekçesiyle faiz yönünden davanın reddine, taraflar icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talepleri ise alacağın likit olmadığı, davacı tarafından icra takibi yapılmasının ve mevcut davanın açılmasında haklı olduğu gerekçesiyle her iki tarafından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı davalıdan zeytinyağı ve zeytin almak için davalıya ödemeler yaptığı ancak davalı tarafından gönderilen ürünlerin beğenilmemesi nedeniyle davalıya iade edildiğini ve davalının da bu iadeyi kabul ettiğini, bunun üzerine davacının davalı nezdinde kalan fazla ödemesini geri almak için ilamsız takip yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece taraflar arasında davalının davacıya olan borcunun nakit yerine nakit karşılığında yeni mal gönderilmesi suretiyle ödenmesi konusunda anlaşıldığı ve bu ödemelerle borcun ödendiği sonucuna varılarak mahkemece davacının asıl alacak yönünden konusuz kaldığı gerekçesiyle bu yönden bu yönden karar verilmesine yer olmadığına işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı 16.04.2015 tarihli dava dilekçesinde takipten önce yapılan ödemeleri düşerek takipteki talebinden daha az olarak 28.588,42 TL asıl alacak ve 5.174,55 TL işlemiş faiz olamak üzere toplam 33.762,97TL için itirazın iptali davası açmıştır. Davacı davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediği için mahkemece işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 28.588,42 TL asıl alacak davadan sonra nakit yerine mal teslimi ile ödendiğine göre bu ödemelerin icra müdürlüğünce hükmün icrası sırasında dikkate alınması gerekir. Mahkemece kapsamlı bir rapor alınarak davalının dava tarihinden sonra davacıya takip borcunu ödemek amacıyla yapılan mal teslimlerinin miktarı, parasal karşılığı ve teslim tarihi saptanarak itirazın asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasında, dava tarihinden sonra mal teslimi suretiyle yapılan ödemelerin icra müdürlüğü tarafından hükmün icrası sonrasında dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının reddine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.