Şantaj - tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/2886 Esas 2020/5212 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2886
Karar No: 2020/5212
Karar Tarihi: 12.03.2020

Şantaj - tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/2886 Esas 2020/5212 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, şikayetçileri tehdit, hakaret ve şantaj suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak mahkeme tarafından verilen cezaların nitelik ve niceliğine göre, sanığın hakaret suçlarından dolayı verilen cezaları temyiz edilemez olduğu anlaşılmıştır. Sanığın tehdit ve şantaj suçlarından mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteği reddedilmemiştir. Ancak, mahkeme kararında bazı hatalar tespit edilmiştir. Sanığın şantaj suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan ayrıca tehdit suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması ile hapis cezasının yanında adli para cezası da öngörülmesine karşın adli para cezasına hükmedilmemesi bozmayı gerektirmiştir. Bu nedenle hükümler bozulmuş ve yeniden hüküm kurulması istenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi
- TCK'nın 107/1. maddesi
- TCK'nın 53. maddesi
- Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı
- TCK'nın 53/1-c maddesi
4. Ceza Dairesi         2016/2886 E.  ,  2020/5212 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Şantaj, tehdit, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    A-Sanığın, şikayetçiler ..., ... ve ..."e yönelik hakaret suçlarından dolayı kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."ın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B-Sanığın, şikayetçi ..."e yönelik tehdit ve şantaj suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
    Ancak,
    1-Sanığın şikayetçi ..."e, 30.05.2012 ve 31.05. 2012 tarihlerinde gönderdiği ve mahkumiyet hükümlerine dayanak teşkil eden dört adet mesajın içerikleri incelendiğinde, eylemlerin bir bütün halinde şantaj suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, şantaj suçunun yanında ayrıca tehdit suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a-Sanık hakkında şantaj suçundan hüküm kurulurken, TCK"nın 107/1. maddesinde hapis cezasının yanında adli para cezası da öngörülmesine karşın, adli para cezasına hükmedilmemesi,
    b-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.