Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/4166
Karar No: 2022/177
Karar Tarihi: 08.02.2022

Danıştay 2. Daire 2021/4166 Esas 2022/177 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/4166 E.  ,  2022/177 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/4166
    Karar No : 2022/177

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem : Dava; asıl ecrimisil borçlusu ... Prodüksiyon A.Ş.'den tahsil edilemeyeceği anlaşılan 81.898,00 TL tutarındaki ecrimisil alacağının şirketin yönetim kurulu üyesi olan davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ... günlü, ... takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının; ödeme emrine konu kamu alacağının hem doğduğu (26/06/2012), hem ödenmesi gerektiği (26/07/2012) tarihlerde borçlunun kanuni temsilcisi olmadığı, dolayısıyla 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35.maddesinin 5.fıkrası uyarınca söz konusu alacağın davacıdan tahsili için ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının 22/06/2005 tarihinden 09/04/2007 tarihine kadar şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu dolayısıyla asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, mahkeme kararının bozulması talep edilmektedir.

    KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının gerekçe değiştirerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen davada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Davacının yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin yönetim ve denetiminin 30/03/2007 günlü, 138 sayılı işlemle ... Fonuna geçtiği; bu nedenle davacının görevinden alındığının 01/04/2007 günlü Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nden duyurulduğu; ödeme emrine konu alacağın sözü edilen anonim şirketin; Diyarbakır ili, Kayapınar ilçesi, ... Mahallesi, ... sayılı parselin 438,21 m²'sinin 09/06/2006-24/04/2008 tarihleri arasında işgali nedeniyle 65.150,05 TL ecrimisil istenilmesinden kaynaklandığı; bu borcu doğuran ecrimisil ihbarnamesinin 26/06/2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği; alacağın vadesinin 26/07/2012 olduğu; yönetim ve denetiminin ...'na geçmesi ve ardından aktifinin satış yoluyla devri sonrasında mal varlığının kalmaması nedeniyle ecrimisil alacağının borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin ortaya çıktığı; bu nedenle ecrimisil alacağının 6183 sayılı Kanunun sözü edilen mükerrer 35. maddesine dayanılarak kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan istenildiği anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 55. maddesinde; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içerisinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları hususunda bir ödeme emri tebliğ olunacağı, 58. maddesinde ise; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği ya da zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde dava açabileceği hükmü yer almaktadır.
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun dava konusu işleme dayanak sağlayan mükerrer 35. maddesiyle, tüzel kişilerin mal varlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının, bu tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin kişisel mal varlığından alınmasına olanak tanınmıştır. Ancak kanuni temsilcinin tüzel kişinin kamu borcundan sorumlu tutulabilmesi için, bu alacağın doğduğu veya ödenmesi gerektiği tarihte kanuni temsilcisi olması gerektiği ortadadır. Nitekim, 5766 sayılı Kanunla bu maddeye eklenen beşinci fıkrada, "Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde, bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur." denilmektedir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Dava konusu ödeme emrine konu borcun, ... Televizyon Prodüksiyon A.Ş.'nin 09/06/2006 - 24/04/2008 arası dönemine ilişkin ecrimisil borcu olduğu, davacının yönetim kurulu üyesi sıfatıyla 22/06/2005 - 01/04/2007 tarihleri arasında ... Televizyon Prodüksiyon A.Ş.'de kanuni temsilci olarak görev yaptığı anlaşıldığından, davacının kanuni temsilci olarak görev yaptığı süre ve dönem dikkate alındığında, 01/04/2007 - 24/04/2008 tarihleri arasındaki dönemde kamu alacağının doğmasında, ödenmemesinde veya tahsil edilememesinde bir sorumluluğu bulunmadığından, davacının sorumlu olmadığı dönemi de kapsayacak şekilde düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    Bu durumda, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇE İLE ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi