Esas No: 2018/5124
Karar No: 2022/1166
Karar Tarihi: 08.02.2022
Danıştay 6. Daire 2018/5124 Esas 2022/1166 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/5124 E. , 2022/1166 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/5124
Karar No : 2022/1166
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR: I- (DAVACILAR)
- …, - …, - …,
- …, - …
VEKİLİ : Av. …
II- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : I- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı
II- (DAVACILAR) - …, - …,
- …, - …, - …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Zonguldak ili, … ilçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında revizyon yapılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararı ile bu karara yapılan itirazın reddi yolundaki … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; idare mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu nazım ve uygulama imar planlarında merkez ve ticaret alanlarına yönelik yer seçimi kararlarına ilişkin herhangi bir analiz, değerlendirme, projeksiyon ve yer seçimi gerekçesinin tanımlanmadığı, arazi kullanım kararlarını yönlendirecek doğal ve yapay sınırlayıcıların belirlenmediği, dolayısıyla kullanım kararlarının neye göre ve hangi büyüklükte bir alana yönelik olarak verildiğinin bilimsel ve nesnel veri ve değerlendirmelerle açıklanamadığı, bu durumun da şehircilik ilkeleri ile planlama esaslarına aykırı plan kararlarının oluşmasına neden olduğu, uyuşmazlık konusu taşınmazda getirilen kullanım kararları 2013 yılında onaylanan önceki imar planları ile aynı olmakla birlikte anılan taşınmazın çevresindeki kullanım kararlarında değişikliğe gidildiği, ayrıca davacı parselinin içerisinde yer aldığı yapı adasıyla aynı yoldan cephe alan çevredeki tüm yapı adalarında farklı yapılaşma koşulları, yapı yoğunluğu ve kullanım kararları getirildiğinin görüldüğü, ancak bu farklılıkların gerekçelerinin anlaşılamadığı, hangi kentsel fonksiyonun nerede, hangi etkilerden dolayı ve ne kadar büyüklükte oluşturulduğuna yönelik irdeleme, açıklama ve araştırma olmadan planlanmasının şehircilik ilkeleri, planlama esasları, kentsel tasarım ölçütleri ve dolayısıyla da kamu yararına aykırı olduğu, davaya konu taşınmaz ve çevredeki imar adalarının yapılaşma koşullarına ilişkin kararların, önceki imar planlarına kıyasla nedensiz ve gereksiz şekilde değiştirilmesinin imar planlarının güvenilirliğini ve nesnelliğini zayıflattığı, tanımlanan yapılaşma koşullarının bilimsel ve nesnel verilerle değerlendirilmeden tanımlandığı kaygısını güçlendirdiği, taşınmazın üzerinde mevcutta yapılaşmış olan konut yapıları teşekkül kabul edilmeksizin planla öngörülen yaya yolunun konutlar üzerinden geçirilmesinin planın eşitlik ve nesnellik ilkesine aykırı olduğu, bir bölgeye sağlanan teknik altyapının taşınmaz sahiplerine fayda ve külfet ilişkisi içinde eşit olması gerekirken davaya konu taşınmazın batısında bulunan yapı adasının bu durumda avantaj sağladığı ve planın eşitlik ilkesinin tek taraflı bozulduğu, söz konusu yaya yolunun her iki yöndeki parsellerden eşit olarak geçirilmesinin daha uygun olacağı, itirazların reddine ilişkin belediye meclisi kararında yeterli bir açıklamanın yapılmadığı, bu nedenle dava konusu işlemlerin … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemler hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davacılar tarafından: İdare mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda ve bu rapor esas alınarak verilen idare mahkemesi kararında planların genel gerekçelerle hukuka aykırı olduğu tespitlerine yer verildiğinden davaya konu imar planlarının tümünün iptaline karar verilmesi gerektiği, zira, … ada, … parsel sayılı taşınmaz bazında verilen iptal kararının davacılardan bu parselde malik olmayan … açısından bir etkisi olmayacağı ileri sürülmektedir.
Davalı tarafından: Bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, dava konusu parselin 7 metrelik yoldan cephe alması dolayısıyla diğer parsellerle kıyaslanmasının uygun olmadığı, davacıların parselinde yer alan binanın aplikasyon krokisinin bulunmadığı ve bina oturumunun hatalı değerlendirildiği, bölgede yer alan parsel büyüklükleri, oturumları gibi etkenler incelenmeden değerlendirme yapıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
Davacılar tarafından: Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı tarafından: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Uyuşmazlıta, öncelikle dava konusu parsellerin hangileri olduğu netleştirilmek, 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının tümünün iptaline karar verilmesi isteminin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmak, davacılardan Meral Çolak'ın dava konusu imar planlarının sınırları içerisinde taşınmaz maliki olmadığı hususu dikkate alınmak ve iptali istenen parseller veya imar planları yönünden davacıların dava açmakta kişisel, meşru ve güncel bir menfaati olup olmadığı konusunda bir araştırma yapılmak suretiyle dava ehliyetleri değerlendirilmek, yapılacak değerlendirme neticesinde dava konusu edildiği anlaşılan parseller veya imar planları yönünden yeniden bir değerlendirme yapılmak üzere gerekirse ek bilirkişi raporu alınmak veya yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Dava, Zonguldak ili, … ilçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında revizyon yapılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararı ile bu karara yapılan itirazın reddi yolundaki … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, iptal davası olarak tanımlanmaktadır.
2577 sayılı Kanunun 3. maddesinde; dilekçelerde gösterilmesi gerekli hususlar belirlenmiş, 14'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasında; dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dilekçelerde 14. maddenin 3/c bendine aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği, hükme bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dilekçesinde, davacı tarafından, 1. derece deprem kuşağında yer alan Zonguldak ilinde taşkömürü havzası içinde bulunan dava konusu taşınmazın yer aldığı alanın, madencilik faaliyetleri nedeniyle yıkılma riski altında olduğu, bu nedenle davacının maliki olduğu … parsel sayılı taşınmazın da içinde bulunduğu alanda 9 kat yapılaşma kararı getirilmesinin uygun olmadığı, ayrıca adadaki parsellerin önceki imar planları uyarınca 4 katlı konut alanı olarak yapılaşmasını tamamladığı, bu nedenle adada ticaret alanı kullanım kararı getirilmesinin ve kat sayısında artış yapılmasının hukuka uygun olmadığı, … tarih ve … sayılı Zonguldak Belediye Meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının uygulanmadığı, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı notlarının 15. ve 16. maddelerinin hukuka aykırı olduğuna yönelik iddialar ileri sürülerek görülmekte olan dava açılmıştır.
Davacı tarafından sunulan temyiz dilekçesinde de İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda ve bu rapor esas alınarak verilen idare mahkemesi kararında uyuşmazlık konusu imar planlarının genel gerekçelerle hukuka aykırı olduğu tespitlerine yer verildiğinden davaya konu imar planlarının tümünün iptaline karar verilmesi gerektiği, zira, … ada, … parsel sayılı taşınmaz bazında verilen iptal kararının davacılardan bu parselde malik olmayan … açısından bir etkisi olmayacağı ileri sürülmektedir.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerince yapılmaktadır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi; kişisel, meşru ve güncel olması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, davacının menfaatlerini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Bu ilişki, uyuşmazlığın niteliğine göre bazen mülkiyet hakkından, bazen de komşuluk hukukundan doğabilmektedir. Sonuç olarak; idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu idari işlemin niteliğine ve dava açanın hukuken korunması gereken menfaatlerine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
Çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması amacıyla kamu yararını yakından ilgilendiren konularda Danıştay içtihatları ile belde sakini olmak dava açmak için yeterli görülmüş ise de, bu kapsamda bulunmayan bir alanda imar planının iptali istemiyle dava açabilmek için davacının dava açmakta menfaati olduğunu somut olarak ortaya koyması gerekmektedir.
Bu durumda, uyuşmazlıkta öncelikle dava konusu parsellerin hangileri olduğu netleştirilmek, 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının tümünün iptaline karar verilmesi isteminin bulunup bulunmadığı hususu açıklığa kavuşturulmak, davacılardan Meral Çolak'ın dava konusu imar planlarının sınırları içerisinde taşınmaz maliki olmadığı hususu dikkate alınmak ve iptali istenen parseller veya imar planları yönünden davacıların dava açmakta kişisel, meşru ve güncel bir menfaati olup olmadığı konusunda bir araştırma yapılmak suretiyle dava ehliyetlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu edilen parseller veya imar planları netleştirildikten sonra davacıların dava konusu işlem ile menfaat bağlarının bulunduğu neticesine varılması halinde; davacılardan …, …, … ve …'nin de aralarında bulunduğu şahıslar tarafından … tarih ve … sayılı Zonguldak Belediye Meclisi kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının dava konusu parsellerin de içinde bulunduğu parseller yönünden iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına ilişkin Dairemizin 26/09/2019 tarih ve E:2018/8361, K:2019/8188 sayılı kararı üzerine verilecek karar dikkate alınmak, uyuşmazlık konusu imar planlarının tümünün iptali istemiyle açılmış bir dava bulunup bulunmadığı veya anılan imar planlarının davalı idarece iptal edilip edilmediği araştırılmak ve dava konusu edildiği ortaya koyulan tüm parseller yönünden ek rapor alınmak veya gerekirse yerinde yeniden yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenecek rapor göz önünde bulundurulmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine yönelik temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.