Esas No: 2019/6253
Karar No: 2022/598
Karar Tarihi: 08.02.2022
Danıştay 8. Daire 2019/6253 Esas 2022/598 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/6253 E. , 2022/598 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/6253
Karar No : 2022/598
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Birliği
VEKİLİ : Av. …
2- … Eczacı Odası
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, sahibi ve mesul müdürü olduğu … Eczanesini muvazaalı işlettiğinden bahisle 6643 sayılı Kanun'un 30/c maddesi uyarınca hakkında 180 gün süre ile sanat icrasından men cezası verilmesine ilişkin TEB 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası Haysiyet Divanı’nın … tarih ve … sayılı kararı ile anılan kararın aynen kabul ve tasdik edilmesine ilişkin Türk Eczacılar Birliği Yüksek Haysiyet Divanı'nın … tarihli ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; eczacılık mesleğinin, bir kamu hizmeti olan sağlık hizmetinin yürütümü ve sunumu için ve de toplum sağlığı açısından taşıdığı önem ve davalı idarece tespit edilen hususlar ve davacının dükkan sahibi … ile arasındaki hayatın olağan akışına aykırı maddi hukuki ilişki dikkate alındığında, davacının idare tarafından yeterince tespitle ortaya konulduğu üzere gerçekte eczacılık faaliyeti sürdürmemekte olup, muvazaa fiilini işlediği kanaatine ulaşıldığından, 180 gün süre sanat icrasından men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğu, dosya kapsamında muvazaalı eczane işletildiğine yönelik olarak sadece ve tek taraflı olarak davalı idarelerin iddialarının dikkate alındığı, davacı tarafından ileri sürülen savunma, karşı iddialar ve delillerin adeta yok sayıldığı, davacının yirmi yıl devlet hastahanesinde yirmi yıl da serbest eczacılık olmak üzeren toplam kırk yıllık mesleki tecrübesi bulunduğu, dava konusu eczaneyi açtığı 2005 yılından itibaren istisnasız her gün görevinin başında olduğu, eczacı odası tarafından yılda iki defa gerçekleştirilen denetimlerde de görevinin başında olduğu, eczanenin bütün faturalarını kendisinin düzenlediği ve bütün reçeteleri kendisinin imzaladığının tutulan tutanaklar ve dosya kapsamından anlaşılabileceği, bütün bu hususlar ile ilgili olarak İstanbul Eczacı Odası ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde yapılan bir soruşturma bulunmadığı, dolayısıyla dosya kapsamında davacının muvazaalı eczane işlettiğine dair somut hiçbir bulgu ve belge bulunmadığı, dava konusu işlemin sebebi belli olan ve soruşturma sırasında açıklanan kötü niyetli ve afaki şikayetlere dayalı olarak tesis edildiği belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davalılar İstanbul 1. Bölge Eczacı Odası ve Türk Eczacıları Birliği tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 08/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.