21. Hukuk Dairesi 2017/5473 E. , 2018/9504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ............ Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
A) Davacının İstemi :
Davacı, 01/10/2010-28/06/2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve ............ bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalının Cevabı :
Davalı ............ vekili, hizmet tespiti davalarına ilişkin araştırmanın resen yapılması gerektiğini, çalışmanın niteliği üzerinde durulması gerektiğini ............ kayıtlarının incelenerek sadece tanık beyanlarına dayalı hüküm verilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının davalı şirkette çalışmadığını, şirkete ait işyerinin yanında bulunan otoparkta çalıştığını, otoparkın tamamen farklı bir işletme olduğunu, davalı şirketle kira ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesinin Kararı ve Gerekçesi :
Mahkemece, “Dosyanın incelenmesinden; davacının 01/10/2010-28/06/2011 tarihleri arasında davalı şirkete ait işyerindeki hizmet sürelerinin tespitinin talep edildiği, davacının söz konusu döneme ait sigortalı hizmet cetvelinde herhangi bir çalışmasının gözükmediği, davalı şirkete ait işyerinin talep döneminde 506 sayılı yasa kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar dava dosyasında davalı tarafça davacının davalı işyerinin yanında bulunan davalı şirketten bağımsız otoparkta çalışmasının bulunduğu belirtilmiş ise de, ............ 16. İş Mahkemesi"nin 2011/1280 esas sayılı dava dosyasındaki davalı tarafça ibraz edilen 03/01/2012 tarihli cevap dilekçesinde davalı şirketin işyerinin yanında bulunan ve ............ ÇİLİNGİR isimli kişiye ait olan arsayı servis araçlarının ve diğer araçların park edebilmesi amacı ile otopark olarak kiralandığının beyan edildiği, davacının tespitini talep ettiği sürelerde çalışmalarının davacı tanıkları ve resen dinlenen tanık beyanları ile desteklendiği nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, “Davanın kabulü ile davacının davalı şirkete ait işyerinde hizmet akdi ile asgari ücretle 01/10/2010-28/06/2011 tarihleri arasında sürekli ve aralıksız olarak çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.
D) ............ Başvurusu :
Davalı ............ vekili, davacının çalışmalarının ............ bildirilen kadar olduğunu, ............ kayıtlarının aksinin yazılı delille ispatı gerektiğini, tanıkların Yargıtayın aradığı niteliklere sahip olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek ............ yoluna başvurmuştur.
Davalı şirket vekili, davacının davalı şirket çalışanı olmadığını, şirket işyerinin bitişiğindeki otoparkta değnekçilik yaptığını, bu otoparkın ............ Çilingir tarafından işletildiğini, otopark davalı şirketin bitişiğinde olduğundan ücret mukabili şirket tarafından ve şirkete gelen ziyaretçiler tarafından kullanıldığını, civardaki ............ ve dışarıdan gelenlerin de kullandıklarının bordro tanıklarının beyanlarından anlaşıldığını, davacı tanıkların beyanları ile dava dilekçesindeki beyanlar çeliştiği halde mahkemece gözardı edildiğini, davacı 9 ay çalıştığını belirtirken, tanığı ..."ın birlikte 2 yıl çalıştıklarını ifade ettiğini belirterek ............ yoluna başvurmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, “Dosya içeriği, sosyal güvenlik hakkına ilişkin ulusal ve uluslar arası yasal düzenlemeler, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararları ile yerleşmiş Yargıtay Hukuk Daireleri uygulamaları birlikte ele alındığında; davalı şirkete ait 1056936 sicil numaralı işyerinin 09.08.2003-30.12.2011 tarihleri arasında kanun kapsamında bulunduğu, davacının tespitini istediği dönemde başka yerden sigortalı bildiriminin yapılmadığı, davacı tanığı ..."ın davacıyla beraber davalı işyerinde 2 yıl şoför olarak çalıştıklarını bildirdiği, bu tanığın 07.03.2009-30.12.2011 tarihleri arasında davalı işyerinden sigortalı bildiriminin bulunduğu, dinlenen tüm bordro tanıklarının davacının tespiti istenen dönemde işyerinin bitişiğindeki ............ Çilingir"e ait otoparkta ............ Çilingir ile birlikte çalıştığını, otoparka hem dışarıdan kişilerin hem de şirket araçları ve müşterilerine ait araçların park ettiğini beyan ettikleri, davacı tanığı olarak dinlenen ............ Çilingir"in duruşmadaki beyanında, davalı işyerinin tahsilat bölümünde sigortasız olarak 2 sene civarında çalıştığını, kendisi işe girdiğinde davacının işyerinde çalıştığını, davacıyla aynı dönemde işten ayrıldıklarını ileri sürdüğü, davacının ............ 16.İş Mahkemesinde 2011/1280 Esas sayılı dosya ile davalı işverene işçilik alacakları ile ilgili açmış olduğu, davanın hizmet tespiti davasının sonucunu bekletici mesele yaptığı, bu davaya karşı davalı işveren vekilinin sunduğu 03.01.2012 tarihli cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin işyerinin yanında bulunan ve ............ Çilingir isimli kişiye ait olan arsayı servis araçlarının ve diğer araçların park edebilmesi amacıyla otopark olarak kiraladığını, davacının da dava dışı ............ Çilingir isimli kişinin yanında ve onun emriyle söz konusu arsanın bekçiliğini yaptığını, sonrasında ............ Çilingir tarafından işten çıkartılınca prim gün sayısını ve ödenmemiş alacaklarını müvekkili şirketi kullanarak tamamlatmaya çalıştığını beyan ettiği, ilk derece mahkemesince otoparkın kiralanmasına ilişkin belgelerin davalı şirket vekili tarafından sunulması ile ilgili ara kararına karşı davalı vekilinin, 06.02.2016 tarihli beyan dilekçesi ile davacının çalıştığı otopark ile davalı şirket arasında kira dahil herhangi bir ilişki bulunmadığını ileri sürerek ara kararından dönülmesini talep ettiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı vekili, otoparkın kiralandığını sonradan inkar etse de, davacının davalı işverenin ihtiyacı nedeniyle kiraladığı otoparkta tespitini istediği sürelerde çalıştığı, otoparkın davalı işyerinin eklentisi olarak kullanıldığı, bu nedenle davacının davalıya ait işyerinin eklentisinde çalışması nedeniyle işvereninin davalı şirket olduğu sonucuna ulaşılarak davalıların ............ isteminin reddine dair aşağıdaki aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.” gerekçesiyle “Davalıların ............ istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine” karar verilmiştir.
F) Temyiz :
Davalı ............ vekili, davacının çalışmalarının ............ bildirilen kadar olduğunu, ............ kayıtlarının aksinin yazılı delille ispatı gerektiğini, sadece tanık beyanlarına dayanılarak karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille kanıtlanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacı davalı işyerinde şoför olarak çalıştığını iddia etmekte olup davalı işveren ise davacının davalı işyerinin yanında bulunan ............ Çilingir"e ait otoparkta çalıştığını beyan etmektedir. Aynı zamanda bordro tanığı olan davacı tanıklarından ... ile yine davacı tanığı olan ............ Çilingir"in davacının çalışmalarını doğruladıkları ancak dosya kapsamında beyanı alınan diğer bordro tanıklarının davacının davalı işyeri ile ilgisi bulunmayan ve davalı işyerinin yanında bulunan otoparkta çalıştığını bildirdikleri anlaşılmaktadır. Bu nedenle, söz konusu tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden ve davalı işyerinin yanında bulunduğu belirtilen otopark işletmesinin kime ait olduğu, bu otopark işletmesi işyeri ile davalı işşyeri arasında nasıl bir ilişki bulunduğu açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, Belediyeden de sorulmak suretiyle davalı işyerinin yanında bir otopark işletmesi bulunup bulunmadığını belirlemek, böyle bir işletmenin var olduğunun anlaşılması halinde buranın kime ait olduğunu tespit etmek, bu işyeri ile davalı işyeri arasındaki ilişkinin niteliğini belirlemek, dosya kapsamında alınan tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, Sosyal Güvenlik ............u, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyeri ile bu işyerinin yanında bulunduğu beyirtilen otopark işletmesi işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ............ vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabul edilmesi ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı ORTADAN KALDIRILMASI, ilk derece mahkemesinin kararının BOZULMASI gerekmiştir.
H) Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.