Hukuk Genel Kurulu 2014/2512 E. , 2015/1228 K.- İŞÇİLİK ALACAKLARI İSTEMİ
- DEPO GÖREVLİSİ OLARAK ÇALIŞMA
- HIRSIZLIK NEDENİYLE İŞ AKDİNİN FESHİ
"İçtihat Metni"Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gebze 2.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.04.2010 gün ve 2006/982 E.-2010/172 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 15.01.2013 gün ve 2010/35409 E.-2013/600 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı işçi, davalı işyerinde 01.10.1998 tarihinde çalışmaya başladığını, 21.10.2006 tarihinde hırsızlık suçlaması ile savunmasının alındığını, savunmasında, olayın meydana geldiği gün yarım gün izinli olduğunu ve olay saatinde dışarıda olduğunu beyan ettiğini, davalı işyerinde depo amir yardımcısı olarak çalıştığını, asıl görevinin deponun düzenini sağlamak ve depo amiri olmadığı zamanlarda da teslim alınan ürünleri fabrika içine irsaliye ile dağıtmak olduğunu, söz konusu irsaliyelerin kendisi tarafından kesilmediği için bu soyut iddia ile ilgisinin olmasının mümkün olmadığını, tüm fabrika çalışanlarının bilgisi dahilinde saatlerce sorgulandığını, konu ile ilgili bildiklerini anlatmasına rağmen yapılan baskıdan kurtulamadığını belirterek, kıdem, ihbar tazminatlarıyla manevi tazminat, yıllık izin, ücret, prim, bayram harçlığı alacaklarının ödetilmesi istekleriyle bu davayı açmıştır.
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, hammaddelerin yönetim kurulu başkan yardımcısı V. Ç. bilgisi dahilinde emaneten gönderildiği, yine bilirkişi raporuna göre düzenli tutulmayan kayıtlar ve açıkta bırakılan hammadde kayıpları için davacının sorumlu tutulamayacağı, işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle ihbar ve kıdem tazminatı istekleriyle yıllık izin ücretinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda işyerinde önemli miktarlarda hammadde kayıplarının olduğu dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı işçi savunmasında 19.10.2006 tarihinde irsaliyesiz çıkan hammaddeyi göremediğini o gün izinli olduğunu beyan etmiştir. Davacının depo sorumlusu olarak çalıştığı, olayın ardından amiri konumundaki E..G..’in kendi isteğiyle işten ayrıldığı ve işverene karşı dava açmadığı anlaşılmaktadır.
Hammadde hırsızlığı iddiasına dayalı olarak Jandarma tarafından ifadesi alınan işyerinde forklift görevlisi olarak çalışan S.. E.. beyanında, E. G.’in olmadığı durumlarda yardımcısı konumunda olan davacının talimatıyla yükleme yaptığını, 2006 yılı Eylül ayı içinde davacının talimatıyla yükleme yaptığını, yükleme aşamasında bir ara hammaddenin saklandığını, davacıya gelen telefon üzerine karşıdaki kişiye “Muharrem Bey geldi gitti, taarruz geçti hepimize hayırlı oldun dediğini” beyan etmiştir.
Hammaddelerin izinsiz çıkarılması olayına bağlı olarak bir kısım zanlılar hakkında kamu davası açıldığı, davacının da aralarında bulunduğu bazı kişiler hakkında takipsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Davacı hakkında takipsizlik kararı verilmesi eylemin suç oluşturup oluşturmadığı ile ilgili olup, davranışın doğruluk bağlılığa aykırılık oluşturup oluşturmadığı ile ilgili belirleyici değildir.
Konunun uzmanı olan bilirkişilerce değerlendirilmesi ve davacı işçinin görev unvanı ile dosyadaki diğer deliller bir değerlendirmeye tabi tutularak, doğruluk ve bağlılığa aykırı bir davranışın olup olmadığı belirlenmelidir. Yüklemenin o dönemde yönetim kurulu başkanı emriyle emanet olarak yapıldığı şeklinde değerlendirme ile feshin haksız olduğuna dair karar verilmesi yerinde değildir. Yine işverence hammadde yönünden düzenli kayıt tutulmamış olması ve açıkta bırakıldığından söz edilerek davacıya sorumluluk yüklenmemiş oluşu dosya içeriğine göre hatalıdır. Davacının görevi gereği hammaddenin sevkiyatının nasıl yapılacağını bilmesi ve buna uygun olarak kayıt altına alması gerekir. Ancak işyerinde amir konumunda çalıştığı anlaşılan E.. G..’in olayın ardından istifa ederek ayrıldığı tanıklarca ifade edilmiş olup, olayda davacının sorumluluğunun olup olmadığı bu olgular çerçevesinde belirlenmeli ve sonucuna göre davaya konu tazminat istekleriyle ilgili bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle ve emsal dosyada alınan bilirkişi raporuyla yetinilerek karar verilmesi hatalıdır...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ve prim alacağı, genel tatil ücreti ve yıllık izin alacağı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ve prim alacağı, genel tatil ücreti ve yıllık izin alacakları talebinin kabulü ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı vekili getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; iş akdinin işverence haklı nedenle feshedilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.