22. Hukuk Dairesi 2013/13025 E. , 2014/14946 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA:Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacıdan 01.07.2011 tarihinde muhasebe bölümünün işlerini yapmasının istendiğini, davacının işlerinin yoğun olması sebebi ile bu işleri yapmayacağını belirttiğini, bu sebeple şirket müdürünün rencide edici şekilde bağırarak konuşmaya başladığını, davacının bağırarak konuşmamasını istediğinde işten çıkıp gitmesinin istendiğini ve bu şekilde iş sözleşmesinin feshedildiğini, brüt 2.793,00 TL ücret aldığını, haftaiçi 07:30-17:30 saatleri arasında çalıştığını, Cumartesi günü 10:00-14:00 saatleri arasında çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıdan iş tanımını aşan işlerin istenmediğini, amirlerine karşı aykırı davranışlar ve tehdit ve hakaret içeren sözler sarfettiğini, bu sebeple iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, haftada beş gün dokuz saat Cumartesi günü dört saat çalışıldığını, bir yıllık çalışma süresini tamamlamadığından yıllık izin hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasındadır. Davacı kendi görevi kapsamına girmeyen işi yapmasının istendiğini, işlerinin yoğun olması sebebiyle kabul etmediğini, şirket yetkilisinin kendisine bağırarak konuştuştuğunu ve işten çıkıp gitmesini istediğini, bu şekilde iş sözleşmesinin feshedildiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının amirlerine karşı aykırı davranışları ve tehdit hakaret içeren sözler söylemesi sebebiyle iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirtmiştir. Davacı hakkında tutulan tutanakda davacının şirket yetkilisine karşı tehdit ve hakaret içeren sözler söylediği belirtilmiştir. Davacı tanığı davacının şirket yetkilisi ile görüşmesinde sadece isyan eder şekilde elini masaya vurarak işlerinin yoğun olması sebebiyle verilen işi yapmayacağını belirttiğini beyan etmiştir. Davalı tanığı davacının masaya elini vurarak şirket yetkilisine "seninle dışarda görüşecez" şeklinde beyanda bulunduğunu belirtmiştir. Ortak tanık ise beyanında davacının şirket yetkilisi ile tartıştığını ve şirket yetkililerine "dışarda görüşürüz" diye tehditte bulunduğunu beyan etmiştir. Tanık beyanları, davacı hakkındaki tutanak ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının şirket yetkililerine karşı işyeri kurallarına uygun olmayan davranışlarda bulunduğu ve sözler söylediği, bu gerekçe ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine mahkemece yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 28.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.