17. Hukuk Dairesi 2016/9978 E. , 2019/4641 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin içinde bulunduğu araca, davalı ... adına kayıtlı olan ve kendi sevk ve idaresinde bulunan aracın çarptığını, meydana gelen kazada müvekkilinin hayat fonksiyonlarını ağır şekilde etkiler nitelikte yaralandığını, davalı ..."ın meydana gelen kazada tam kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin sol bacağında işlev kaybı meydana geldiğini, bu durumun kalıcı olduğunu ve müvekkilinin herhangi bir işte çalışmasına engel olduğunu, meydana gelen kazanın müvekkilde manevi bir çöküntüye de sebep olduğunu, diğer davalı ...."nin, davalı ..."a ait aracın sigortacısı olduğunu ve maddi zararı tazminle yükümlü olduğunu, bu nedenlerden dolayı fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 29/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."tan tahsiline, verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından davalılar aleyhine açılmış olan davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat talebi hususunda 3.635,02 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebi hususunda 10.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ve Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 sayılı TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nun 54/3. maddesi, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararları, haksız fiil sorumluluğu kapsamında tazmini gereken zararlar arasında düzenlemiştir. Çalışma gücünün kısmen kaybına ilişkin zarar talebi, kişinin tüm yaşamı boyunca katlanacağı, geleceğe yönelik zararının da giderimi amacını taşıyan bir talep olduğundan, kişinin hak kazanacağı tazminat miktarının doğru belirlenebilmesi bakımından, çalışma gücü kaybına yol açan kaza tarihindeki gerçek ve net gelirinin doğru belirlenmesi önemlidir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kaza tarihinde asgari ücret üzerinden gelir elde ettiği kabul edilerek, işlemiş dönem zararının tamamının bu miktar üzerinden hesaplandığı görülmektedir. Dosya kapsamından davacının kaza tarihinde ... Şirketinde çalıştığı, ... Şirketinin cevabi yazısında 29.07.2011’den 31.01.2012 tarihine kadar davacının raporlu olduğundan çalışmadığı, 31.01.2012 itibariyle iş yeri kapandığı için çıkışının verildiği, ... SGK’nın cevabi yazısında ise davacının ... Şirketinde 22.07.2011-31.01.2012 arasında çalıştığı ve sağlık ödemelerinin SGK tarafından karşılandığı, anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında mahkemece dinlenen tanıklar davacının, ... Şirketi bünyesinde inşaatlarda çalıştığını, aylık 1.200,00 TL maaş aldığını, beyan etmelerine
../...
- 3 -
2016/9978
2019/4641
karşılık dosyada buna dair belge bulunmadığı, anlaşılmaktadır. ... Şirketi’nin cevabi yazısında bildirmiş olduğu hesap pusulası ve hizmet dökümüne göre, 2011 yılı 7. ayında davacının bürüt geliri 7 günlük çalışmasının karşılığı 195,30 TL, aylık net 837,00 TL olarak bildirilmiş, kaza tarihi itibariyle bu miktar esas alınarak (asgari ücret 658,95 TL’nin %27 fazlası) bilirkişi tarafından hesap yapılmış, daha sonra alınan ek raporda ise asgari ücretten hesaplama yapılmış, mahkemece asgari ücrete göre yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır.
Hesaplama yapılırken, davacının kaza tarihindeki (29.07.2011) ve hesap tarihine kadar ki gelirini gösteren belgelerin temin edilmesi, bu belgeler ile saptanan gelir üzerinden hesap tarihine kadar elde edilebilecek gelirlerin belirlenmesi, belirlenen gelirler üzerinden, işlemiş (bilinen) dönem zarar hesabının yapılması, işleyecek dönem hesabında ise davacının hesap tarihinde bilinen son gelirinin uygulanması hususlarına dikkat edilmelidir.
Bu durumda, mahkemece davacının kaza tarihinde çalıştığı şirket tarafından bildirilen ve SGK kayıtlarında da görünen geliri esas alınarak, işlemiş dönem hesabında davacının kaza tarihinden hesap tarihine kadar bilinen gelirlerinin uygulandığı, hesap tarihinden sonraki dönem olan işleyecek dönem için davacının bilinen son gelirinin uygulandığı rapor esas alınarak karar verilmesi gerekirken, hatalı hesap içeren bilirkişi raporuna göre ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1 maddeleri ile ZMSS poliçesi Genel Şartlarının B.2 maddesi uyarınca rizikonun belge ve bilgileri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 işgünü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muaceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez. Bu durumda mahkemece davacı tarafın davalı ... şirketine davadan önce ihbarda bulunup bulunmadığının tesbiti ile davadan önce ihbar var ise anılan maddeye göre davalı ... şirketinin temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı takdirde davalı ... şirketinin bu dava ile temerrüde düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik incelemeye davalı olarak olay tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
4-Ayrıca davalı ...., mahkemece belirlenen 3.635,02 TL maddi tazminattan sorumlu tutulduğuna ve hükmedilen manevi tazminat yönü ile sorumuluğu bulunmadığına göre, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de sorumlu olduğu belirlenen miktar üzerinden hesap edilmesi gerekirken, hükmedilen maddi ve manevi tazminatın tamamından diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının,(3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...Ş."ye geri verilmesine 11.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.