20. Ceza Dairesi 2019/847 E. , 2019/6697 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.12.2016 tarihli ve 2016/525 esas, 2016/557 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 29.03.2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
Şüpheli hakkında 06.09.2009 tarihinde işlemiş olduğu “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 09.12.2009 tarihli ve 2009/30921 soruşturma, 2009/14711 esas ve 2009/3674 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, İstanbul Anadolu 13. Sulh Ceza Mahkemesinin 02.10.2013 tarih, 2009/2639 esas ve 2013/1213 karar sayılı kararı ile sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği, gerekçeli kararın sanığın mahkeme beyanındaki adreste 25.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz olmayan kararın 05.11.2013 tarihinde kesinleştiği, Van Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çağrı kağıdının sanığa 14.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve sanığın uygulanması gerek kuralları elden tebliğ aldığı, 25.03.2014 tarihli görüşmeye katılmaması nedeniyle sanığın 05.05.2014 tarihli elden tebligat ile uyarıldığı ancak sonraki iki programa katılmaması nedeniyle dosyasının kapatıldığı, hakkında İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.01.2016 tarih, 2015/305 esas ve 2016/21 karar sayılı kararı ile verilen 10 ay hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 21.01.2016 tarihinde sanığın mahkeme beyanındaki adrese tebliğ edildiği ve itiraz olmaması nedeniyle 29.01.2016 tarihinde kesinleştiği, akabinde sanığın Van Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce hazırlanan denetimli serbestlik tedbirlerine uygun davranmasına rağmen sehven yükümlülüklerine uymadığından bahisle dosyasının kapatıldığı, bunun üzerine İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.12.2016 tarihli ve 2016/525 esas, 2016/557 sayılı kararı ile açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair İstanbul Anadolu 13. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/10/2013 tarihli ve 2009/2639 esas, 2013/1213 sayılı kararını müteakip, sanığın denetime uymadığından bahisle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 22/04/2015 tarihli ve 2013/15714 sayılı yazısı üzerine başlatılan yargılama neticesinde adı geçen sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ayrıca 6545 sayılı yasa ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/3. maddesi gereğince 1 yıl tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/01/2016 tarihli ve 2015/305 esas, 2016/21 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesi ile hakkındaki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2016 tarihli ve 2016/525 esas, 2016/557 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
Sanık hakkında 6545 sayılı yasa ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/3. maddesi gereğince 1 yıl tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazı sırasında, sanığın tedavinin gereklerine uygun davranmaması nedeniyle uyumsuz olduğunun rapor edilmesi üzerine Van Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 18/03/2016 tarihli ve 2016/165 DS yazısı ile uyarılması sonrasında, sanığın ikinci kez aynı gerekçelerle uyarılmasına dair anılan Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 17/06/2016 tarihli ve 2016/165 DS sayılı kararının, yine aynı Müdürlüğünün 21/06/2016 tarihli ve 2016/165 DS sayılı kararı ile geri alınmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, ihlâl niteliğinde bir eylemi bulunmayan sanığın dosyasının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini müteakip yapılan yargılama neticesinde, hakkındaki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir, denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.12.2016 tarihli ve 2016/525 esas, 2016/557 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanun’un 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.01.2016 tarihli ve 2015/305 esas, 2016/21 sayılı kararı ile sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kapsamda hükmün açıklanabilmesi için sanık tarafından denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenerek bu suça ilişkin verilen kararın kesinleşmesi gerektiği nazara alındığında, denetimli serbestlik tedbirlerine uygun davranmasına rağmen, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için gerekli şartların bulunmadığı gözetilmeden sehven yükümlülüklerine uymadığından bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D)Karar: Açıklanan nedenlere göre;
İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.12.2016 tarihli ve 2016/525 esas, 2016/557 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.