22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/24230 Karar No: 2019/17897 Karar Tarihi: 02.10.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24230 Esas 2019/17897 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/24230 E. , 2019/17897 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, haklı neden olmaksızın iş sözleşmesinin sona erdiğini beyan ederek ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3) Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir. Ayrıca Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in gece çalışma süresini düzenleyen 7/son maddesine göre postalar halinde işçi çalıştırılarak yürütülen işlerde, çalışma süresinin yarısından çoğu gece dönemine rastlayan bir postanın çalışması, gece çalışması sayılır. Somut olayda; dosya içerisinde bulunan çalışma çizelgelerine göre davacının 04.30-19.00 saatleri arasında gece çalışması yaptığı ve buna göre günlük 7,5 saati geçen çalışmasının fazla çalışma olarak kabulüyle hesaplama yapıldığı görülmüştür. Ancak davacının çalışma saatlerinin yarısından çoğu gece dönemine denk gelmediğinden çalışmasının gece çalışması olarak kabulü hatalıdır. Mahkemece çalışma çizelgesinin bulunduğu dönemde davacının 04.30-19.00 saatleri arasında 14.5 saat çalıştığı, 1,5 saat ara dinlenmesiyle 13 saat çalışarak 11 saati aşan 2 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilip fazla çalışma hesabı yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 02.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.