11. Ceza Dairesi 2019/7261 E. , 2019/7762 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 16.09.2019 tarih ve 2019/8193 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01.10.2019 tarih ve KYB-2019/93222 sayılı ihbarname ile;
Mühür bozma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1, 62/1, 50/1-a ve 52/1-2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2015 tarihli ve 2014/159 esas, 2015/279 sayılı kararının itiraz edilmeden 03/06/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 11/09/2015 tarihinde mühür bozma suçundan mahkûmiyetine karar verildiğinin ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde, sanığın beraatine dair İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/2019 tarihli ve 2018/719 esas, 2019/34 sayılı kararının "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemesince sanık hakkındaki hüküm açıklanırken açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılmaksızın mevcut haliyle açıklanması gerektiği, somut olayda, İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2015 tarihli kararıyla mahkumiyetine karar verildiği ve hükmün bu haliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı olarak beraatine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 11. fıkrasına göre; "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." Buna göre, sanık denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinde mahkeme daha önce açıklanmasını geri bıraktığı mahkûmiyet hükmünü açıklayacak, bu hükümde hukuka aykırılık olsa bile hükmü değiştiremeyecektir.
Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra, sanığın ölmesi, dava zamanaşımı süresinin dolması, şikâyete tabi suçlarda şikâyetten vazgeçilmesi, yürürlüğe giren yeni kanunla fiilin suç olmaktan çıkarılması veya daha az cezayı gerektiren ya da ön ödemeye tabi bir suç olarak düzenlenmesi gibi durumlarda, mahkemenin bunları dikkate alarak yeni bir hüküm kurması adil yargılama, maddî gerçeğe ulaşma ve çabukluk ilkeleri gereğince zorunludur.
Bu açıklamalara göre somut olayda yasal bir zorunluluk bulunmadığı gözetilmeyerek, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu beraat kararı verilmesi suretiyle CMK"nin 231/11. maddesine aykırı davranılmış olup;
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, sanığın “mühür bozma“ suçundan beraatine ilişkin İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 30.01.2019 tarihli 2018/719 Esas ve 2019/34 Karar sayılı kararının CMK"nin 309. maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA; dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 11.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.