
Esas No: 2019/1530
Karar No: 2019/10335
Karar Tarihi: 11.06.2019
İmar kirliliğine neden olmak - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/1530 Esas 2019/10335 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2019/1530 E. , 2019/10335 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
İmar kirliliğine neden olmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29/06/2018 tarihli ve 2018/5218 soruşturma, 2018/1854 esas, 2018/1695 sayılı iddianamenin iadesine dair Fethiye 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2018 tarihli ve 2018/328 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin mercii Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2018 tarihli ve 2018/1086 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 25/02/2019 gün ve 2019/17911 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 184. maddesindeki, "(1)Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır. (5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkûm olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar." şeklindeki düzenleme, 3194 sayılı İmar Kanunu"na 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesinde yer alan, "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir ... Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir. Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idarî para cezaları iptal edilir. ... Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır." şeklindeki düzenleme ile... Tarihli ve 30642 Sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 31/12/2018 tarihli ve 538 sayılı Cumhurbaşkanı kararındaki, "31/12/2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi başvuru süresinin 15/06/2019 tarihine kadar, yapı kayıt bedeli ödeme süresinin 30/06/2019 tarihine kadar uzatılmasına,3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16. maddesi gereğince karar verilmiştir" şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde,
Somut olayda, şüphelinin ruhsatsız inşa ettiği depoya ilişkin müracaatı halinde 7143 sayılı Kanun gereği yapı kayıt belgesi alması hâlinde bu belgenin, anılan yapı hakkında yeniden yapılması veya kentsel dönüşüm uygulanmasına kadarki geçecek süreçte 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 184. maddesi anlamında yapı ruhsatiyesi veya ruhsat olarak mütalaa edilmesi ve bahsedilen hukuka aykırılığı ortadan kaldırdığının kabul edilmesi gerektiği, bu hâlde de 5237 sayılı Kanun"un 184/5. maddesine göre şüpheli hakkında kamu davası açılamayacağı nazara alındığında, her ne kadar Seydikemer Belediye Başkanlığının 29/06/2018 tarihli ve 5412 sayılı yazısında şüphelinin imar barışından faydalanarak yapı kayıt belgesi almak üzere müracaatının bulunmadığı bildirilmiş ise de, 3194 sayılı İmar Kanunu"na 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesindeki müracaat süresinin 31/10/2018 tarihi olarak belirlenmesini takiben anılan sürenin 15/06/2019 tarihine kadar uzatıldığı ve belirtilen tarihe kadar şüphelinin bahsedilen düzenlemeden faydalanma imkânının bulunduğunun anlaşılması karşısında, öngörülen sürenin bitimini müteakip yapı kayıt belgesi almadığının ilgili yerden öğrenilmesi hâlinde şüpheli hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan kamu davası açılabileceği cihetle, bu yönden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun iddianamenin iadesine ilişkin 174. maddesi;
"1- Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170. maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Ön ödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde ön ödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığı"na iadesine karar verilir.
2- Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
3- En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
4- Cumhuriyet Savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
5- İade kararına karşı Cumhuriyet Savcısı itiraz edebilir." biçiminde düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK"da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek oturum”da bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen düzenlemelerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de soruşturma safhasında tüm delillerin toplanmış olması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın 2/e maddesinde “kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evre” olarak tanımlanan soruşturma safhasında asıl görevli ve yetkili makam Cumhuriyet Savcısı"dır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
İncelenen somut olayda, şüphelinin imara aykırı inşaat yaptığı tespit edilerek hakkında yapı tatil tutanağı düzenlendiği, şüpheli ifadesinde suça konu inşaatı kendisinin yaptığını beyan ettiği, Cumhuriyet Başsavcılığınca ilgili belediyeden suça konu yerle ilgili imar affından faydalanmak için müracaat olup olmadığının sorulduğu, 29/06/2018 tarihli belediyenin yazı cevabına göre şüphelinin e-devlet üzerinden yapı kayıt belgesini belediyeye sunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Şüphelinin, suça konu inşaatın kendisinin yaptığını beyan etmesi, yasa değişikliği üzerine alınmış bir yapı kayıt belgesinin iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar belediyeye ibraz edilmemesi karşısında, iddianame düzenlendiği tarih itibariyle dosya kapsamındaki kanıtların kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu tartışmasızdır.
Bu itibarla, iddianamenin iadesi kararına yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi hukuka uygun bulunmakla, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 11/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.