20. Ceza Dairesi 2019/845 E. , 2019/6693 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.11.2018 tarihli ve 2018/507 esas, 2018/1164 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 26.03.2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
Şüpheli hakkında 12.01.2018 tarihinde işlemiş olduğu “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 19.06.2018 tarihli ve 2018/74916 soruşturma, 2018/28221 esas ve 2018/21735 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, İddianamede TCK"nın 43. maddesinin uygulanması talep edilmediği ve sanık hakkında aynı Kanun"un 43. maddesinin uygulanmasını gerektirecek başkaca kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak eylemi bulunmadığı halde İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.11.2018 tarihli ve 2018/507 esas, 2018/1164 sayılı kararı ile sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 43/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2018/507 esas, 2018/1164 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 12/01/2018 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan yapılan soruşturma evresi sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 19/06/2018 tarihli ve 2018/74916 soruşturma, 2018/28221 esas, 2018/2018/8633 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine, yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi uyarınca mahkûmiyetine karar verilmesini müteakip cezasının aynı Kanun"un 43/1. maddesine göre 1/4 oranında artırılmak suretiyle ceza tayin edilmiş ise de; 5237 sayılı Kanun"un ""Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır."" şeklindeki hükmüne nazaran, somut olayda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19/06/2018 tarihli iddianamede anılan Kanun"un 43. maddesinin uygulanması talep edilmediği gibi, sanığın, yargılamaya konu 12/01/2018 tarihli eylemine ilişkin kamu davasının açılmasından önce hakkında aynı Kanun"un 43. maddesinin uygulanmasını gerektirecek başkaca kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak eyleminin bulunmadığı cihetle, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir, denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15.11.2018 tarihli ve 2018/507 esas, 2018/1164 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Yapılan incelemede;
Zincirleme suçu oluşturan suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi gerekir. Yerleşik yargısal kararlarda “aynı suç işleme kararı” kavramından, kanunun aynı hükmünü birçok kez ihlal etme hususunda önceden kurulan bir plan, genel bir niyetin anlaşılması gerektiği, bu bağlamda failin suçu işlemeden önce bir plan yapmasının veya bu suça niyet etmesinin, fakat fiili bir defada yapmak yerine, kısımlara bölmeyi ve o surette gerçekleştirmeyi daha uygun görmesinin, hareketinin önceki hareketinin devamı olmasının ve tüm hareketleri arasında subjektif bir bağlantı bulunmasının anlaşılması gerektiği kabul edilmiş, ilk eylemle ikinci eylem arasında makul sayılamayacak uzunca bir sürenin geçmesinin, sanığın aynı suç işleme kararıyla değil, çıkan fırsatlardan yararlanmak suretiyle suçu işlediğini gösterdiği belirtilmiştir.
Hukuki veya fiili kesinti halinde failin kesinti nedenininden sonraki fiilleri ayrı bir suç oluşturur.
Hukuki kesinti nedenleri şunlardır:
•İddianamenin düzenlenmesi,
•Mahkumiyet kararı,
•Şikayetten vazgeçme üzerine verilen düşme kararı,
•Af kanunu çıkması.
Fiili kesinti nedenleri ise şunlardır:
•Failin eylemine ara vermesi,
•Faili hakkında tutuklanma kararı verilmesi,
•Failin askere gitmesi,
•Uzun süre hastanede yatması gibi bir sebeple eylemin sürdürülememesi hallerinde meydana gelmektedir.
Zincirleme suçun uygulanması için tüm şartlar gerçekleşse bile, bazı suçlarda özel kanuni düzenleme nedeniyle zincirleme suç hükümleri uygulanmaz, fail işlediği her suç için ayrı ayrı cezalandırılır.
TCK md.43/3’e göre aşağıdaki suçlarda zincirleme suç hükümleri uygulanmaz:
•Kasten öldürme suçu,
•Kasten yaralama suçu,
•İşkence suçu,
•Yağma suçu.
İddianamede, sanık hakkında daha evvel uyuşturucu madde kullanmasından dolayı 24/11/2017 tarihli iddianame ile İzmir 38. Asliye Ceza Mahkemesi"ne kamu davası açıldığı ve hukuki kesintinin bu şekilde olduğu ve iddianameye konu suçun 12/01/2018 tarihinde işlendiği ve ayrı bir suç teşkil ettiği belirtilmiştir.
Zincirleme suç söz konusu olduğunda, TCK"nın 43. maddesi uyarınca, daha ağır sonuç doğuran suçtan hüküm kurulması ve diğer suç nedeniyle ise cezanın artırılması gerekir.
Dava dosyası incelendiğinde de, başka bir mahkeme ile birleşen dosya bulunmamaktadır.
Davaya konu yargılamanın konusu sanığın 12/01/2018 tarihinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde satın almak kabul etmek bulundurmaya ait tek bir suç olduğu halde, sanık hakkında birden fazla eylem varmış gibi kabul edilerek TCK 43. madde uygulanması suretiyle ceza arttırılarak fazla ceza tayini yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D)Karar: Açıklanan nedenlere göre;
İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15.11.2018 tarihli ve 2018/507 esas, 2018/1164 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak ve mahkemenin uygulaması gözetilerek;
Hüküm fıkrasının;
1-Sanığın üzerine atılı “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak” suçunu işlediği anlaşılmakla suçu işleyiş biçimine ve suç kastındaki yoğunluğa göre eylemine uyan TCK"nun 191/1 maddesi uyarınca takdiren 3 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığın geçmişi dikkate alınarak sanık hakkında TCK"nun 62/1 maddesinin uygulanmasına takdiren YER OLMADIĞINA,
Sanığa verilen hapis cezasının miktarı itibariyle sanık hakkında TCK.nın 51 ve CMK.nın 231/5 maddelerinin uygulanmasına takdiren YER OLMADIĞINA,
Sanığa verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına,
Sanığın 09/02/2017 tarihinde kesinleşen İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2017 tarih 2016/23 esas 2017/40 esas ve karar sayılı ilamıyla tekerrüre esas mahkumiyetinin bulunması sebebiyle sanığa verilen hapis cezasının TCK"nun 58/6, maddesi uyarınca MÜKERRİRLERE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİNE GÖRE ÇEKTİRİLMESİNE, AYRICA CEZANIN İNFAZINDAN SONRA DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ UYGULANMASINA,
2-Sanığın sarfına sebebiyet vermiş olduğu 14,00 -TL yargılama giderinin karar tarihi itibariyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanunun 106.maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan (20,00 TL) daha az olması nedeniyle CMK"nun 324/4 maddesi gereğince DEVLET HAZİNESİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
3-A)Karar kesinleştiğinde sanığın adli sicil kaydındaki açıklanması geri bırakılan Erzurum 9. Kolordu Askeri Mahkemesi, İzmir 25.Asliye Ceza Mahkemesi, İzmir 30. Asliye Ceza Mahkemesinin ilamlarıyla ilgili gereğinin takdir ve ifası için mahkemelerine İHBARDA BULUNULMASINA,
B)Karar kesinleştiğinde İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/23 esas 2017/40 karar sayılı ertelenmiş mahkumiyet ilamıyla ilgili denetim süresi içirisinde kasıtlı bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkında gereğinin takdir ve ifası için mahkemesine İHBARDA BULUNULMASINA,
Şeklinde DEĞİŞTİRİLMESİNE, Hükmün değiştirilen bu şekliyle infazına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 02.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.