Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11418
Karar No: 2014/25471

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/11418 Esas 2014/25471 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, davacı rücuan tazminat istemiyle davalıklara karşı açtığı davada hüküm kabul edilmiştir. Tarafların temyiz istekleri üzerine yapılan değerlendirme sonucunda ise, Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca hukuk hakiminin kusur ve zarar miktarının tayini ile ilgili olarak ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı ve ceza mahkemesi kararlarının kesin nitelikte olması gerektiği belirtilmiştir. Ancak ceza mahkemesinin maddi olayların saptanması konusunda daha geniş yetkilere sahip olduğu ve bu hususun hukuk hakimini de bağlaması gerektiği vurgulanmıştır. Dairemizce bozulan kararda, kesinleşen ceza dosyasındaki maddi olaya göre kusur raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmemiştir. Kararda Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi) uyarınca hukuk hakiminin ceza mahkemesi kararlarına bağlı olmadığı ancak ceza mahkemesinin maddi olayların saptanması konusunda hukuk hakimini de bağladığı belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2014/11418 E.  ,  2014/25471 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesi
    Tarihi : 02.11.2012
    No : 2008/91-2012/1068

    Dava; rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, tarafların vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesine göre, "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz." Bu hükümden çıkan genel sonuç, hukuk hakiminin genelde ceza mahkemesinden verilen "hükümlülük" kararı ile bağlı olmasıdır. Şüphe yoktur ki, bu kararın "kesin nitelikte" bir karar olması gerekir. Bu durumda, halledilmesi gereken sorun, bağlılığın kapsamının ne olması gerekeceğidir. Başka bir anlatımla, ceza mahkemesinin kesinleşen hükümlülük kararında, öncelikle maddi olguların saptanması, bu olgulara bağlı olarak suç teşkil eden bir fiilin, yada, kusurlu hareketin var olup olmadığı, varsa, kusurun derecesi ve bunun sonucunda doğan zarar miktarının ne olduğu söz konusudur. Saptanacak maddi olgulara göre, ceza mahkemesince kusurun varlığı kabul edildiğinde, "bu kusurun" suç teşkil edip etmeyeceğinin taktirinin, Ceza Hukukunun mesuliyete ilişkin esas ve ilkeleriyle yapılabileceği ortadadır. Diğer taraftan, saptanacak her kusurlu hareketin hukuki yönden sorumluluk gerektirdiği de söylenemez. Giderek, Ceza Hukuku yönünden suç teşkil etmeyen "kusur" halinin, genel anlamda Medeni Hukuk yönünden sorumluluğu gerektirebileceği de açıktır. Bu nedenle; hukuk hakiminin, "...kusur mevcut olup olmadığına ..." karar verebilmesi için ceza hükmü ile bağlı olmayacağı ilkesinin sebebi ortadadır. Bu ilkenin tabii sonucu olarak da, kusur derecesinin takdiri ve bundan doğacak "... zarar miktarının tayini..." hususlarında da, hukuk hakiminin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmayacağı ilkesinin nedeni yasada kabul edildiği şekilde açıktır.
    Ne var ki; ceza mahkemesi, kendine has usuli kurallar nedeniyle, hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, ceza mahkemesinde saptanacak maddi olayın yargısal bir kararla saptanmış olması gerçeğinin hukuk hakimini de bağlaması gerekir. Bu hal, Kamunun yargıya olan güveninin korunmasının bir gereği olduğu gibi, söz konusu Borçlar Kanununun 53. maddesinde öngörülen kuralında doğal bir sonucudur. Nitekim, bu husus Yargıtayın yerleşmiş ve kökleşmiş görüşleri ile de, kabul edilmiş bulunmaktadır. Şu halde, hukuk hakimi ceza mahkemesince saptanan maddi olaylarla bağlı olup, orada belirlenen kusur oranlarıyla bağlı değildir.
    Eldeki davada; mahkemece, hükme esas alınan kusur raporunda; maddi olay, davalılardan ... İnş. San. Tic. Ve Turizm A.Ş."nin ihale ile aldığı inşaat işinin taşeronu olan davalılardan .. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. çalışanı olan sigortalının 08.05.2006 günü saat 14.30 sıralarında havalı kompresör ile 15 metre derinliğinde 3x2 metre boyutlu kuyu açma işinde çalıştığı sırada kompresör tabancasının hortumunun kepşçesinden kurtulması üzerine tazyikli hava nedeniyle yerdeki taşlar ve tozların savrularak, sigortalının gözüne, yüzüne, eline çarparak yaralanması olarak kabul edilerek, sigortalıya %20, davalılara %40"ar kusur izafe edilmiştir.
    Dairemizce, geri çevirme kararı sonucunda, dosya içerisine alınan, Üsküdar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2009 tarih ve 2007/537 E. 2009/362 Karar sayılı ceza dosyasındaki, sigortalı ile olay sırasında kuyuda çalışan diğer bir işçinin yaralanması ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarından eldeki davanın tarafı olmayan E. C.. hakkında açılan kamu davasında; maddi olay, E. C.. tarafından temin edilen gübre şeker karışımı olarak imal edilen patlayıcı maddeyi sigortalı ve olay sırasında çalışan diğer kişiye vermesi ve sigortalı ile diğer çalışanın bunu kullanması sırasında olduğu kabul edilerek, E.C.., taksirle yaralama suçundan kurulan beraat hükmü temyiz edilmeden, patlayıcı madde bulundurma ve el değiştirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ise Yargıtay 8. Ceza Dairesince 29.05.2012 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Yapılan açıklamalar çerçevesinde; mahkemece, kesinleşen ceza dosyasındaki maddi olaya göre kusur raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, gözetilmemiştir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda inceleme yapılarak elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, tarafların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalılara iadesine, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi