Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6270
Karar No: 2019/7752
Karar Tarihi: 07.11.2019

Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6270 Esas 2019/7752 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, sahte fatura düzenleme suçundan hüküm giyen bir sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi sonucunda verilmiştir. Kararda, sanığın 2008 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan mahkumiyetlerine dair hükümler yer almaktadır. 2008 takvim yılında kurulan hükümde, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanığın hakkında TCK'nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği belirtilmiştir. 2006 takvim yılında kurulan hüküm ise iddianame dışına çıkılarak verilmiştir ve bu nedenle yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. Son olarak, 2007 takvim yılında kurulan hükümde ise hüküm fıkrasında ceza tayini konusunda hatalar olduğu tespit edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 maddesi yerine 352/b-1 maddesi yazılması, zincirleme suç hükümlerinin göz önünde bulundurulmaması ve TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası yeniden değerlendirilmemesi nedenlerinden dolayı, hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ve açıklamaları şunlardır: TCK'nin 43. maddesi zincirleme suç hükümlerini
11. Ceza Dairesi         2019/6270 E.  ,  2019/7752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçuna ilişkin Mahkeme tarafından ayrıca hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    A) “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
    Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi hâlinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1- Hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak 213 sayılı Kanun’un 359/b maddesi yerine, 352/b-1 maddesi yazılması,
    2- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “352/b-1” ibaresinin çıkartılması ve yerine “359/b” ibaresinin yazılması, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    B) “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
    5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; sanık hakkında, “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    C) “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesi:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası; aynı suçun düzenlendiği ve suç tarihinden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörülmesi karşısında, 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun cezasının alt sınırının 18 ay hapis olduğu gözetilmeden ve temel cezanın teşdiden uygulandığına ilişkin bir gerekçe de gösterilmeden, temel cezanın 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
    2- Kabule göre;
    a) Hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak 213 sayılı Kanun’un 359/b-1 maddesi yerine, 352/b-1 maddesi yazılması,
    b) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi hâlinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 07.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi