Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2016/2140
Karar No: 2022/323
Karar Tarihi: 08.02.2022

Danıştay 13. Daire 2016/2140 Esas 2022/323 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/2140 E.  ,  2022/323 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2016/2140
    Karar No:2022/323

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Yatırım Menkul Değerler Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurulu
    VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...

    İSTEMİN_KONUSU : ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından hazırlanan değerleme raporunda ... Dış Ticaret Anonim Şirketi'nin değer tespitinde Sermaye Piyasasında Uluslararası Değerleme Standartları Hakkında Tebliğ’in (Seri: VIII, No:45) 2. maddesi ve Tebliğ'in ekinde yer alan Uluslararası Değerleme Standartları'na aykırı rapor düzenlendiğinden bahisle davacı hakkında 123.278,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; değerlemeye konu şirketlerin mülkiyet haklarında değerleme tarihinden önce gerçekleştirilmiş işlemlerin değerleme sırasında dikkate alınmamasının davacı tarafından değerleme işinin olması gerektiği gibi yapılmadığını gösterdiği, bu çerçevede ortaya çıkan menfaat transferinin ...tarih ve ...sayılı Kurul kararı kapsamında 64.405.452-TL olduğu, bu tutarın holding sermayesinin %75,77'sini oluşturması ve mahiyet itibarıyla oldukça önemli bir toplamı ifade etmesi nedeniyle, şirket hakkında üst sınırdan idari para cezası tesis edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, idari para cezasına konu fiilin içeriğiyle kusurun yoğunluğu ve davacının statüsü dikkate alınmak suretiyle davacıya azami hadden idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır; öte yandan, dava konusu işlem tesis edilmeden önce davacıya uyarı yazısı yazılmasının zorunlu olmadığı ve davacı şirketten usulüne uygun olarak savunmasının istenildiği görüldüğünden, davacının iddialarına itibar edilmediği belirtilmiştir.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Sermaye Piyasasında Uluslararası Değerleme Standartları Hakkında Tebliğ'in 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Geçici 1. maddesi uyarınca yürürlükten kalktığı, savunma istem yazısında yanlış Kanuna göre savunma istenildiği, savunma hakkının kısıtlandığı, kıdemli baş uzmanın imzasının bulunmadığı, idari para cezası verilmeden önce uyarı yaptırımı uygulanması gerektiği, idari yaptırımın ölçüsüz olduğu, mahkeme kararında iddialarının karşılanmadığı ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, 6362 sayılı Kanun’da bir yıl içerisinde yeni düzenleme yapılmaması hâlinde 2499 sayılı Kanun'a dayanılarak çıkarılan tebliğlerin hükümsüz kalacağına yönelik düzenleme bulunmadığı, savunma hakkının kısıtlanmadığı, kıdemli baş uzman imzasının bulunmamasının işlemi etkilemediği, uyarı yaptırımının uygulanması gerekmediği, idari para cezasının ölçülü olduğu, bilirkişiye başvurulmasının gerekmediği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 103. maddesinde; "Bu Kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurul'ca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket eden kişilere Kurul tarafından yirmi bin Türk Lirasından iki yüz elli bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir."; 105. maddesinin ikinci fıkrasında ise, "Bu Kanunda tanımlanan kabahatlerden birinin idari yaptırım kararı verilinceye kadar birden çok işlenmesi hâlinde, ilgili hükme göre, ilgili gerçek veya tüzel kişiye bir idari para cezası verilir ve verilecek ceza iki kat artırılır." kuralları yer almıştır.
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde, bu Kanun'un hükümlerinin idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı, "Kanunîlik ilkesi" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasında, hangi fiillerin kabahat oluşturduğu kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi, kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriğinin, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabileceği belirtilmiş; 2. fıkrasında, kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarının ancak kanunla belirlenebileceği kuralına yer verilmiştir.
    5326 sayılı Kanun'un "İdarî para cezası" başlıklı 17. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında, idarî para cezasının, maktu veya nispi olabileceği, idarî para cezasının, kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle de belirlenebileceği, bu durumda, idarî para cezasının miktarı belirlenirken işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumunun birlikte göz önünde bulundurulacağı belirtilmiş; son fıkrasında ise, idarî para cezalarının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı kuralı yer almıştır.
    6362 sayılı Kanun'un 103. maddesiyle her kişiye veya olaya özgü ceza tutarlarının belirlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle cezaların bireyselleştirilmesi için yasakoyucu tarafından cezanın alt ve üst sınırları gösterilmekte, ancak bu iki sınır arasında bir ceza belirleme konusunda da idareye takdir yetkisi verilmektedir.
    Alt ve üst sınır arasında idareye bırakılan takdir hakkının makul ve ölçülü olmayan şekilde kullanılması eşitsizliğe, haksızlığa ve keyfiliğe yol açabilecektir.
    Sermaye Piyasası Kurulu'nun, 26/03/2013 tarihli ve 10/363 sayılı, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu Çerçevesinde Tesis Edilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Uygulama Esasları başlıklı ilke kararında; idari para cezası uygulamalarında, ilgililerin Kurul görevlileri ve çalışanları ile süreç içerisinde olan işbirliği, ilgili hakkında daha evvel aynı ihlâl nedeniyle idari para cezası tesis edilmesi, ihlâlin önemliliği, ihlâlin doğurduğu zararın büyüklüğü, ihlâlin gerçekleştirilme şekli, ilgilinin kusurunun yoğunluğu, ilgilinin savunmasındaki samimiyeti, ihlâl nedeniyle doğan zararın tazmini ve/veya aykırılığın giderilip giderilmediği, yatırımcıların zarar görüp görmediği, ilgili tarafından elde edilen menfaatin büyüklüğü gibi kıstaslar çerçevesinde yapılacak değerlendirmeler neticesinde ve bu ölçüde Kanun ile belirlenen alt limitten uzaklaşılması yoluna gidileceği, hizmet birimlerince Kurul Karar Organına sunulacak öneri yazılarında Kanun ile belirlenen alt limitten uzaklaşılarak idari para cezası tesis edilmesi talep edilmesi hâllerinde bu talebin gerekçelerinin de açıkça belirtilmesi gerektiği yönünde düzenlemelere yer verilmiştir.
    6362 sayılı Kanun'un 103. maddesinde belirtilen idarî para cezası yaptırımı konusunda idarenin takdir yetkisini kullanırken Kabahatler Kanunu'nun 17. maddesi ve ilke kararında belirtildiği üzere; kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumunu birlikte göz önünde bulundurması ve hangi nedenle idarî para cezasının üst sınırdan verildiğinin yargısal denetime imkân verecek şekilde somut olarak ortaya konulması gerekmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden, Ekim 2011 tarihli Değerleme Raporu'nda, Sermaye Piyasasında Uluslararası Değerleme Standartları Hakkında Tebliğ'in (Seri VIII, No:45) 2. maddesine aykırı olarak Uluslararası Değerleme Standartları'nın ilgili maddelerine uyulmaması nedeniyle 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 103. maddesi uyarınca davacı şirkete uygulanacak idari para cezasının tespitinde 2011 yılı için üst sınır olan 123.278,00-TL'nin esas alındığı, ancak idari para cezasının hangi nedenle üst sınırdan verildiğinin somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı gibi, bu konuda Kurul kararında herhangi bir açıklama da getirilmediği anlaşılmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi