22. Hukuk Dairesi 2017/22886 E. , 2019/17886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi (Müstemir Yetkili)
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... A.Ş."de 01.12.2007-08.10.2011 tarihleri arasında çalıştığını, davalı ... A.Ş. tarafından iş sözleşmesinin 08.10.2011 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, davalı ... A.Ş. ile diğer davalı ... Ltd. Şti. arasında "İşletme Kira Sözleşmesi" imzalandığını, bu sözleşmenin bir işyeri devir sözleşmesi niteliğinde olmadığını, diğer davalı olan ... Ltd. Şti."nin, davalı ... A.Ş."den Hat-Mar marketler zincirinin tamamını devralmadığını, ... Ltd. Şti."nin bu marketlerin bir kısmında sadece kira sözleşmesi ile kiracı durumunda olduğunu, davalı şirketlerin kötüniyetli ve muvazaalı işlemleri sonucu işçilerin yasal hak ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin, genel tatil, ücret alacağı, asgari geçim indirimi alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Tarım Gıda Hayvan Petrol Market Özel Eğitim Tekstil Orman Taş. Tic. ve San. A.Ş vekili, davacının iş akdinin feshedilmediğini, iş yerinin devrolunduğunu, tüm ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ... Süpermarket Gıda Hayv.Teks. İnş. İth. Ve İhr. San. ve Tic Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle davalı ... Süpermarket Gıda Hayv.Teks. İnş. İth. ve İhr. San. ve Tic Ltd. Şti."ye gerekçeli kararın tebliğ edildiği adresin dava dilekçesinin tebliğ edildiği adres olmadığı gibi davalı şirketin ticaret siciline kayıtlı adresi olup olmadığının da belli olmadığı gözetildiğinde gerekçeli kararın bu adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi hatalı olduğundan davalı ... Süpermarket Gıda Hayv.Teks. İnş. İth. ve İhr. San. ve Tic Ltd. Şti."nin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki dinlenilme hakkı gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup; bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ve asgari geçim indirimi alacakları ile ilgili gerekçeli karar içeriğinde herhangi bir açıklamada bulunulmaksızın, hüküm kısmında davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücret alacakları haricindeki diğer alacak taleplerinin reddine karar verildiği belirtilmiştir.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ve asgari geçim indirimi alacakları talepleri ile ilgili gerekçe belirtilmeksizin hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmüne göre 1475 sayılı yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğinin korunmasıdır. Avrupa Adalet Divanı kararlarına göre, maddî ve maddî olmayan unsurların devredilip devredilmediği ve devir anındaki değeri, işgücünün devri, müşteri çevresinin devri, işyerinde devirden önce ve sonra yürütülen faaliyetlerin benzerlik derecesi, işyerinde faaliyete ara verilmişse bunun süresi, işyeri devrinin kriterleri arasında kabul edilmektedir.
İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez. Dairemiz kararlarına göre işyeri devri işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaz. İşyeri devrinin çalışma koşullarını ağırlaştıran bir yönü olup olmadığı belirlenmelidir.
Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.
Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
Somut olayda davalı ... Tarım Gıda AŞ.’nin Hatay ilindeki 16 süpermarket mağaza ve deposunu davalı ... Süpermarket Gıda Hay. Teks. İnş. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti."ne "İşletme Kira Sözleşmesi" başlıklı devir sözleşmesiyle aynı amaçla kullanılmak üzere işletme hakkı ve tüm demirbaşlarıyla 01-10.10.2011 tarihlerini kapsayacak teslim takvimiyle devrettiği, 04.12.2012 tarihinde ise "İşletme Kira Sözleşmesi"nin karşılıklı olarak feshedildiğine dair sözleşme imzaladıkları anlaşılmaktadır.
Davacı 01.12.2007-08.10.2011 tarihleri arasında davalı ... Tarım Gıda AŞ.de çalıştığını iddia etmiştir. Davacının dosyada bulunan hizmet döküm cetvelinde 01.12.2007-07.10.2011 tarihleri arasında davalı ... Tarım Gıda AŞ. tarafından, 08.10.2011-09.12.2012 tarihleri arasında ise davalı ... Süpermarket Gıda Ltd. Şti. tarafından bildirim yapıldığı ancak 2011/10-2012/10 tarihleri arasını kapsayan dönem için iptal bildiriminin de bulunduğu, 10.12.2012-11.01.2013 tarihleri arasında ise davalı ... Tarım Gıda AŞ. tarafından bildirim yapıldığı görülmüştür.
Mahkemece, davacının 01.12.2007 – 03.10.2011 tarihleri arasında toplam 3 yıl 10 ay 2 gün davalılar nezdinde çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücret alacaklarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir. Öncelikle davacının 08.10.2011-09.12.2012 tarihleri arasında davalı ... Süpermarket Gıda Ltd. Şti. nezdinde çalışıp çalışmadığı hususu açıklığa kavuşturularak hizmet süresi usulüne uygun şekilde belirlenmeli ve sonucuna göre davacının beyan ettiği hizmet süresi ile işyeri devir olgusu dikkate alınmak suretiyle davalıların her biri yönünden yukarıda belirtilen esaslara göre sorumlulukları belirlenerek söz konusu fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerekmektedir.
4-Kabule göre de; yıllık izin, fazla çalışma ile resmi ve dini bayram tatil ücreti alacaklarına dava dilekçesinde talep edilen miktarına dava tarihinden, ıslah dilekçesinde talep edilen miktarına ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava dilekçesinde talep edilen miktarına fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.