10. Hukuk Dairesi 2013/17066 E. , 2014/25455 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, 01.10.2008 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalılığın ve doğum borçlanmasının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazandığının ve birikmiş yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın isteğe bağlı sigortalılığı düzenleyen 50. maddesine göre, “İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan sigortadır.
İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye"de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk vatandaşlarından;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay içerisinde 30 günden az çalışmak, ya da, tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak, şartları aranır.”
Yasanın, isteğe bağlı sigorta başlangıcı ve sona ermesini düzenleyen 51. maddesine göre, “İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.
İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihlerde, 4"üncü maddeye göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit edilenlerin, zorunlu
./...
-2-
sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı prim ödenen süreleri iptal edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler ilgililere iade edilir.
Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri halinde, primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu süreler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
İsteğe bağlı sigortalılık;
a) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, primi ödenmiş son günü takip eden günden,
b) Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden,
c) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren sona erer.
İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve söz konusu süreler, bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklı olmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacının, 01.06.2008 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalılığı bulunduğu, davalı Kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihi itibariyle davacının isteğe bağlı sigortalılığının 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; mahkemece, davacının isteğe bağlı sigortalılık süresini, 01.10.2008 tarihinden sonrası dönemde 5510 sayılı Yasanın 4/1-b kapsamında sigortalılık olarak değerlendirilmesi gerektiği, gözetilmeksizin, davacının 5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalılğıının bulunmasının kazanılmış hak olarak değerlendirilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3-Mahkeme kararlarının, infaza elverişli olması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297’inci maddesindeki (Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. ve 389’uncu maddelerinde) tanımlanan unsurları taşıması ve “iki tarafa tahmil ve bahşedilen haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılması” yönündeki usül hükümlerine uygun yazılması gereği gözetilerek; yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine yönelik kurulan hükümde, 506 sayılı Kanunun 62/1. maddesi uyarınca, tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazanıldığının gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
../...
-3-
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının;
1-(1). paragrafında yer alan “Davanın Kabulu ile” sözcüklerinin silinerek, yerine, “Davanın Kısmen Kabulü ile,” sözcüklerinin yazılmasına;
2-(1.) bendinin tamamen silinerek, yerine, “ Davacı 44149115560 TC kimlik no lu ..."ın, 1440 gün karşılığı yaptığı doğum borçlanmasının 5510 sayılı Yasanın 4/1-a bendi kapsamında sigortalılık olarak değerlendirilmesi gerektiğinin TESPİTİNE, davacının 01.10.2008-30.03.2011 tarihleri arasında ödediği isteğe bağlı sigorta primlerinin 5510 sayılı Yasanın 4/1-a bendi kapsamında sigortalılık olarak kabul edilmesi isteminin reddine” sözcüklerinin yazılmasına;
3-(2.) bendinin silinerek, yerine, “31.03.2011 tahsis talep tarihine göre, 01.04.2011 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasına ve bağlanan aylıkların hak edildiği tarihten itibaren yasal faizi ile davalı Kurum tarafından ödenmesine ” sözcüklerinin eklenmesine;
4-Yargılama giderlerine ilişkin (4.) bendinin silinerek, yerine, “Davacı tarafından yapılan 9 tebligat gideri 67.00 TL, bilirkişi ücreti 200.00 TL olmak üzere toplam 267.00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 179,00 TL"sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerine bırakılmasına;
5-Hüküm fıkrasında 6 numaralı bent oluşturularak, “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı ..."na verilmesine,” cümlesinin eklenmesine, gerekçe ile hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.