17. Hukuk Dairesi 2019/1491 E. , 2019/4627 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı şirket vekili ve ihbar olunan SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacının yolcu olarak bulunduğu, davalı .... Ve İht. Mad. San ve Tic. Ltd. Şti"ne ait, davalı ... idaresindeki araç ile davalılardan ..."a ait ve ... idaresindeki aracın karıştığı kazada davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5000,00 TL geçici işgöremezlik, 5000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 490,00 TL tedavi gideri ve ileride yapılması gerekli tedavi masrafları için 500,00 TL tazminat ile 250.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep etmiş, 30/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davacının sürekli iş göremezlik ve maluliyet nedeniyle zararları için taleplerini 147.619,78 TL daha artırarak 152.619,78 TL, tedavi giderleri için taleplerini 3.876,45 TL daha artırarak 4.876,45 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat talebinin ıslah dilekçesi kapsamında kabulü
ile 152.619,78 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 03.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı ... şirketlerinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafın çalışmasına 9 ay süre ile devam edememesi sebebi ile uğradığı maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 4.568,68 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 03.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı ... şirketlerinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, kaza nedeniyle yapılan tedavi masraflarının ödendiği anlaşıldığından tedavi masraflarına ilişkin talebin reddine, davacı tarafın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 40.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketleri hariç olmak üzere) müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı şirket vekili ve ihbar olunan SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargılama sırasında dava, SGK"ya ihbar edilmiş; SGK karar başlığında ihbar olunan olarak gösterilmiş olup hakkında hüküm kurulmamıştır.
İhbar olunan kimse HUMK’un 49. Maddesi vd. uyarınca davada davalı sıfatını kazanamayacağı gibi bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz. Yargılama sonunda hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebilir. Bu kural uyarınca dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. Ancak, aynı madde hükmüne aykırı olarak ihbar olunan hakkında da hüküm verilmişse ihbar olunan hükmün kendisine ilişkin bölümünü kendi adına temyiz edebilir.” Buna göre aleyhinde davacı tarafından usulen açılmış ve harç verilmiş bir dava olmaması nedeniyle ihbar olunan SGK davada taraf olmadığı gibi, mahkemece yargılama sonunda ihbar olunan aleyhinde hüküm kurulmadığından hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle dava ihbar olunan SGK vekilinin temyiz dilekçesinin (isteminin) reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, ayrıca manevi tazminatın takdirinde BK 47. maddesindeki (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56.md) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı şirket vekilinin vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava ihbar olunan SGK vekilinin temyiz dilekçesinin (isteminin) REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı şirket vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 10.101,94 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı şirketden alınmasına 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.