Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11094 Esas 2019/4623 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11094
Karar No: 2019/4623
Karar Tarihi: 11.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11094 Esas 2019/4623 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/11094 E.  ,  2019/4623 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkili şirkete Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı davalının maliki olduğu ... plaka sayılı aracın 27.06.2009 tarihinde yaptığı tek taraflı kaza neticesinde araç içerisinde yolcu konumunda bulunan ..."in malul olacak şekilde yaralandığını, bu şahıs tarafından ...Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı davanın kabulle sonuçlandığını, müvekkili şirket tarafından davacıya 12.07.2012 tarihinde ibraname karşılığında 144.996,00 TL ödendiğini, kaza anında araç içerisinde toplam 7 kişinin seyahat ettiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçe genel şartları uyarınca istiap hattinin aşılması nedeniyle kaza meydana geldiğinden müvekkilinin araç maliki olan davalı şirkete ödenenin rücu edebileceğini bu amaçla başlatılan takibe davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, ZMSS şirketi tarafından ödenen tazminatın (istiap haddi aşımı nedeniyle) rücuen tahsili istemine ilişkindir.

    2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesi ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcut olup, buna göre davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir.
    Mahkemece hükme esas alınan kusur bilirkişi raporuna göre, sürücü tam kusurlu olup kazanın fazla yolcu taşımadan dolayı sürücünün doğru ve güvenli sürüş imkanını ortadan kaldırması kazanın oluşumunda münhasıran etkili olduğu belirtilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmişse de, aracın ruhsat bilgilerine göre, aracın koltuk sayısının sürücü dahil beş olduğu gözönüne alınarak ve araçta bulunan kişilerin kimlik bilgilerine göre nüfus kayıtları getirtilerek yaşları belirlendikten sonra istiap haddine etkisi üzerinde durulup kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasından meydana gelip gelmediğinin, istiap haddi aşılması dışında başka etkenlerin de kazaya sebebiyet verip vermediği yönünden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesinin gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesinin yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.