Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/6981 Esas 2018/9097 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet


Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 20/05/2009 gün, 2009/11448 Esas ve 2009/9753 Karar sayılı bozma ilamından sonra Boğazlıyan Asliye Ceza Mahkemesinin 03/11/2009 gün ve 2009/322 Esas, 2009/350 Karar sayılı ilamıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 11/11/2009 tarihinde kesinleşmesine müteakip aynı mahkemenin 04/06/2013 gün, 2013/66 Esas ve 2013/466 Karar sayılı kesinleşmiş ilamıyla sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediğinden bahisle CMK"nın 231/11. maddesi gereğince dosyanın ele alınması için ihbarda bulunulduğu, bunun üzerine dosyayı ele alan mahkemece 31/12/2013 tarih ve 2013/355 Esas, 2013/622 sayılı Karar ile hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmakta ise de;
Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak kanun yolunun, mercinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; ihbara konu Boğazlıyan Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2013 tarih ve 2013/66 Esas, 2013/466 Karar sayılı ilamında sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1-a maddesine göre adli para cezasına dönüştürülmesi sonucu verilen cezanın kesin olduğunun belirtildiği ancak 5320 sayılı Kanuna 6217 sayılı Yasa ile eklenen geçici 2. madde gereğince 14/04/2011 tarihinden sonra hapisten çevrilen adli para cezalarının miktar gözetilmeksizin temyiz yasa yoluna tabi bulunması karşısında, kararın kesin olmadığı şerhini içerir şekilde usulüne uygun olarak tebliğinin sağlanmasından sonra hasıl olacak sonuca göre işlem yapılması gerektiği nazara alınmadan denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlendiğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmesi,

Kabule göre de; Suç tarihinde Yenifakılı ilçesinde Çiftçi Malları Koruma Birliği başkanı olarak görev yapan sanığın mera alanlarını 01/08/2006 gün ve 71 sayılı meclis kararıyla çevre illerden gelen kişilere kiraya verdiği, karşılığında 4.205,00 TL karşılığı makbuzsuz tahsilat yaptığı ve görevi olmadığı halde bu parayı çeşme ve köprü yapımında kullandığı, 295,00 TL"yi ise yaklaşık 16 ay sonra gecikmeli olarak tahsil ettikten sonra bankaya geç yatırmak suretiyle icrai hareketle görevini kötüye kullandığı iddia edilen somut olayda; 23/07/2003 tarihinden 12/07/2006 tarihine kadar Çiftçi Malları Koruma Birliği başkanı olarak görev yaptığı anlaşılan sanıkla ilgili denetim süresi içinde kasten yeni suç işlediği gerekçesiyle ihbarda bulunan mahkemeye ait kesinleşmiş gerekçeli kararın ve iddianamenin incelenmesinde, 2005-2011 yılları arasında Çiftçi Mallları Koruma Birliğinde görev yapan dört sanık hakkında kamu davası açıldığı, her iki karar başlığında suç tarihinin 2005 yılı olarak gösterildiği ancak her bir sanık bakımından suç teşkil eden eylemleri ile suç tarihlerinin denetime elverişli şekilde açıklanmadığının anlaşılması karşısında, sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyip işlemediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılabilmesi açısından anılan dosyanın veya onaylı örneğinin getirtilerek sanığın Çiftçi Malları Koruma Birliğindeki görev süresi de değerlendirilmek suretiyle yeni işlenen suç tarihi kesin olarak saptanarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.