Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/31176
Karar No: 2022/15145
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/31176 Esas 2022/15145 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/31176 E.  ,  2022/15145 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Fuhuş
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre hükmolunan ceza miktarı nedeniyle sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminin 1412 sayılı CMUK’nın 318/1. maddesi uyarınca reddine karar verilerek ve sanıklar ..., ... ile ... hakkında fuhuş suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ...'in yaptıkları itirazların merciince incelendiği belirlenerek dosya görüşüldü;
    A) Sanık ... hakkında fuhuş suçundan kurulan hükmün temyizinde,
    Temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verilmediği,
    Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, sanık ... müdafisinin TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    B) Sanıklar ... ve ... hakkında 08/04/2010 tarihli fuhuş suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Sanıklara atılı suça ilişkin yasa maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, ve 67/4. maddelerine göre, suçun tabi bulunduğu 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4. ve CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
    C) Sanıklar ... ile ... hakkında fuhuş suçundan 29/07/2010 ile 19/10/2010 tarihlerinde sekizer kez ve sanıklar ... ile ... hakkında 29/07/2010 tarihinde birer kez fuhuş suçundan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1) Bir suç işlendiğini öğrenen kolluk görevlilerinin, gecikmeksizin durumu Cumhuriyet savcısına bildirerek, ihtiyaç duyulması halinde, şüphelilerin yakalanması ve suç delillerinin elde edilmesini temin amacıyla CMK'nın 116 ve devamı maddeleri uyarınca usulüne uygun arama kararı alarak işlem yapması gerekmektedir. CMK'nın 119. maddesi uyarınca konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda yapılacak aramanın ancak hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabileceği, CMK'nın 123. maddesi uyarınca, ispat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerlerinin, muhafaza altına alınabileceği, yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya ise elkonulabileceği, CMK'nın 127. maddesi uyarınca da hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerinin, elkoyma işlemini gerçekleştirebileceği, hakim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işleminin, yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulması gerektiği, hakimin, kararını elkoymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklaması; aksi halde elkoymanın kendiliğinden kalkacağı, hususlarına riayet edilmelidir.
    Somut olayda yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere aykırı şekilde kolluk görevlilerinin kendi yaptığı çalışmalar üzerine Cumhuriyet savcısının CMK'nın 160 vd. maddelerine göre yaptığı yazılı veya sözlü bir görevlendirme bulunmaksızın, suça konu edilen otele istihbari duyum ve ihbara dayanarak kontrol yapılması için girildiği, konaklama listesi kontrol edildikten sonra oteldeki odaların kapısı çalınmak suretiyle odalarda bulunan mağdur kadınlar ve tanık müşterilerin odaların dışına davet edildiği, içeride bulunan mağdurlar ve tanıkların kimlik tespitleri yapıldıktan ve orada bulunma gerekçeleri ile ilgili ilk mülakat gerçekleştirildikten sonra konu ile ilgili Cumhuriyet savcısına bilgi verildiği anlaşılmıştır.
    Olay kapsamında yapılan işlemlerin arama niteliğinde olup, CMK'nın 116 vd. maddelerine aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen delillerin de hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delil niteliğinde bulunduğunun anlaşıldığı, yine mağdurların ve tanıkların kolluk ifadelerine de yukarıda sözü edilen açıklamalar nazara alındığında, Cumhuriyet savcısının CMK'nın 160 vd. maddelerine göre yaptığı yazılı veya sözlü bir görevlendirme bulunmaksızın yapılan işlemler sonucu ulaşıldığından, bu ifadelere de itibar edilemeyeceği, kaldı ki 19/10/2010 tarihindeki eylemler için mağdurların ve müşteri olan tanıkların sanıkları suçlayıcı bir beyanlarının bulunmadığının anlaşılması, 29/07/2010 tarihli eylem için ise; yalnızca mağdur ...'nın kendini "..." veya "..." şeklinde tanıtan bir şahsın diğer mağdurlarla beraber kendisini suça konu otele gönderdiğini beyan etmesi, diğer mağdurların yine sanıkları suçlayıcı bir beyanının bulunmaması, müşteri olan tanıklardan ise ...'nün "..." olarak bildiği bir şahsı ... numaralı hattan aradığını ve fuhuş için anlaştıklarını beyan etmesi, ...'nün ise "..." olarak bildiği şahsı yine ... numaralı hattan arayıp kendisi ve arkadaşları için fuhuş konusunda anlaştıklarını beyan etmesi; sanık ...'nın Cumhuriyet başsavcılığındandaki ifadesinde 29/07/2010 tarihli dinleme kaydının kendisine okunması üzerine fuhuş yapan beş arkadaşını arayıp müşterilere yönlendirdiğini, sanık ...'nın ise Sulh Ceza Hakimliğinde ve mahkemede yapılan sorgusunda kendi adı ve hesabına fuhuş yaptığını, müşterilerin birden fazla kişi talep ettiklerinde yahut kendisi müsait olmadığında arkadaşlarını da yönlendirdiğini fakat bu eylemlerden bir maddi menfaat elde etmediğini savunması ancak; TCK'nın 227/1. maddesinde düzenlenen fuhuş suçunun suç tarihi dikkate alındığında, CMK'nın 135 ve 140. maddelerindeki katalog suçlar arasında yer almadığından iletişimin tespiti ile elde edilen görüşme içerikleri ve fiziki takip sonucu elde edilen görüntüler ile tutanakların bu suç açısından delil değerlendirme yasağı kapsamında olması ve sanıklar ... ve ...'ın ise suçlamaları kabul etmemeleri karşısında, sanıkların üzerine atılı fuhuş suçunu işlediklerine ilişkin, hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanıkların mağdurları fuhşa teşvik ettiği, bunun yolunu kolaylaştırdığı yada fuhşa aracılık veya yer temin ettiklerine ilişkin, mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeyerek, sanıkların beraati yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    2) Kabule göre de;
    a) Sanıklar ... ve ... yönünden;
    a1) Fuhuş suçunun mağdur sayısınca oluşacağı göz önüne alınarak sanıkların her bir mağdura yönelik eyleminden dolayı ayrı ayrı ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    a2) Sanıklar hakkında belirlenen 25 gün adli para cezasının TCK'nın 52/2. maddesi gereği günlüğünün 20 TL'den hesap edilmesine karar verilmesine karşın hesap hatası yapılarak sonuç adli para cezalarının "500 tl yerine "80 tl" olarak hükmedilmesi,
    3) Sanık ... ve ... yönünden;
    Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK'nın 53. Maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken (2) nolu bozma yönünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanıklar hakkında cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi