18. Ceza Dairesi 2019/3093 E. , 2019/10319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanık ... hakkında katılan ...’e karşı işlediği ve sanıklar Mithat Böyük ve ... hakkında ...’e karşı işledikleri yaralama suçuna yönelik kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde, kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, katılan sanıklar ... ve ...’ün tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-İş yeri dokunulmazlığının ihlali ve sanık ... hakkında ..."e yönelik işlenen yaralama suçlarına yönelik kurulan hükümlerin temyiz incelenmesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 10/06/2014 tarih ve 2014/15-157 esas, 2014/314 sayılı kararında açıklandığı üzere, Türk Ceza Kanunu"nun "konut dokunulmazlığının ihlali" başlıklı 116. maddesinin birinci fıkrası; "bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır", ikinci fıkrası ise; "birinci fıkra kapsamına giren fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan iş yerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi halinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur" şeklinde düzenlenmiştir.
Maddenin işyeri dokunulmazlığının ihlalini düzenleyen ikinci fıkrasının gerekçesinde ise; "Birinci fıkrada tanımlanan fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyeri ve eklentileri hakkında işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu fıkranın uygulanmasında, birinci fıkrada sözkonusu olan koşullar aranacaktır. Niteliği itibarıyla açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi alışılmış, mutat olan yerler dışında kalan yerlere rıza olmaksızın girilmesi bu suçu oluşturacaktır. Avukatlık bürosu ve özel muayenehane bu gibi izinle girilmesi gereken yerlere örnek olarak gösterilebilir. Keza herkesin herhangi bir koşulu yerine getirmeksizin girebileceği yerlere, söz gelimi süpermarketlere, dükkânlara, mağazalara, halka açık olmadıkları zamanlarda, mesela mesai saatleri dışında rıza hilafına girilmesi halinde de bu suç oluşacaktır. Zira hak sahipleri bu gibi yerlere isteyenin girmesi hususunda daha başlangıçta rızalarını örtülü olarak açıklamış sayılırlar" biçimindeki açıklamalara yer verilmiştir.
Somut olayda suça konu mobilya dükkanı olduğunun anlaşıldığı, sanığın, açık olan bir saatte girdiği bu işyerinin, TCK"nın 116/2. maddesinde öngörülen “açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyeri” niteliğinde olmaması nedeniyle işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar ... ve ... hakkında mahkumiyet kararları verilmesi,
2- ... sayılı Kanun"un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanık ...’in, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediği sorulmadan “daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olduğundan" biçimindeki, kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle anılan Kanun maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan sanıklar ... ve ...’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.