Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2019/2360
Karar No: 2022/289
Karar Tarihi: 08.02.2022

Danıştay 9. Daire 2019/2360 Esas 2022/289 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 9. Daire Başkanlığı         2019/2360 E.  ,  2022/289 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DOKUZUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/2360
    Karar No : 2022/289


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ....
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Kablo ve Sistemleri A.Ş.
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararıyla iadesine hükmedilen damga vergisi ve noter harcı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesi uyarınca tecil faizi oranında hesaplanacak faizin ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddi işleminin iptali ve 716.441,13 TL (ıslah edilmek suretiyle) tutarında faiz ödenmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararıyla; Mahkemelerinin ara kararına davalı idarece gönderilen cevapta, davacı şirket tarafından, ödenen damga vergisi ve noter harcı için, idarenin tasarrufuna girdiği tarihten 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesinin yürürlüğe girdiği 14/06/2012 tarihine kadar geçen süre için 192.753,27.-TL; 15/06/2012 tarihinden düzeltme fişinin davacıya tebliğ edildiği 17/05/2016 tarihine kadar geçen süre için 213 sayılı Kanunun 112/4. maddesi uyarınca, 96.862,84.-TL faiz hesaplandığının belirtildiği, bu durumda, haksız yere alınan vergi nedeniyle yoksun kalınan tutarın ödemenin yapıldığı tarihten itibaren, mahkeme kararı uygulanmak suretiyle davalı idarece geri verme işleminin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yürürlükte bulunan kanun hükümleri uygulanmak suretiyle, 14/06/2012 tarihine kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanun; 15/06/2012 tarihinden düzeltme fişinin davacıya tebliğ edildiği tarihine kadar geçen süre için de 213 sayılı Kanun'un 112/4. maddesi uyarınca hesaplanan toplam 289.616,11.-TL faiz tutarının davacı şirkete ödenmesi icap ettiği gerekçesiyle, davacının ıslah suretiyle 716.441,13.- TL ödenmesi talebinde bulunduğu da dikkate alınarak, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacının 716.441,13 TL'lik faiz isteminin 289.616,11.-TL'lik kısmının kabulüne fazlaya ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının davacıya 289.616,11.-TL faiz ödenmesine yönelik hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine; davacının istinaf başvurusunun ise, davacıya ödenecek faiz miktarının, tahsil tarihlerinden itibaren iadenin yapıldığı tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı oranında hesaplanarak tespiti kanuna ve hukuka uygun olmakla birlikte, dava dilekçesinde tecil faizi oranında faiz hesaplanmasına hükmedilmesi gerektiği ileri sürüldüğünden, taleple bağlı kalınarak, davacıdan yersiz tahsilatların yapıldığı 15/02/2001, 14/02/2002 ve 08/07/2002 tarihlerinden 15/06/2012 tarihine kadar geçen süre için de tecil faizi oranında hesaplanacak faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kabulüne Vergi Mahkemesi kararının davanın kısmen reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırılarak, bu kısmı için davanın kabulü ile 15/02/2001, 14/02/2002 ve 08/07/2002 tarihlerinden 15/06/2012 tarihine kadar geçen süre için ilgili dönemde öngörülen tecil faizi oranlarında hesaplanacak faizin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlığa konu damga vergisi ile noter harcının iadesine hükmedilen yargı kararında faize hükmedilmediği, bu kapsamda vergi dairesince davacıya faiz ödemesi yapılmamasında mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Anayasa Mahkemesinin 10/2/2011 tarihli ve E.:2008/58, K.: 2011/37 sayılı iptal kararı üzerine, 15/06/2012 tarihli, 28324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la yeniden düzenlenen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 4. fıkrasında "fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın, mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120. madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği belirtilmiş, yine aynı Kanunla eklenen geçici 29. maddesinde ise bu Kanunun 112. maddesinin 4. fıkrasının, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde uygulanacağı öngörülmüştür.
    Bu kapsamda, 213 sayılı Kanun ile daha önce fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerden, sadece vergi hatalarından kaynaklananların iadesinde tecil faiziyle geri ödenmesi öngörülmüş iken, yukarıda metni verilen madde hükümleri ile diğer tüm hallerde, yargı kararıyla tespit edilmiş olanlar dahil olmak üzere, 15/06/2012 tarihinden sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin tecil faiziyle birlikte mükellefe iadesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlığa konu vergilerin, davacıdan 2000 ve 2001 yıllarında, yani anılan düzenlemeden önce tahsil edildiği konusunda ihtilaf bulunmadığından, bu husustaki genel kuralları içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'da öngörülen yasal faiz oranı uygulanması gerektiğinden, Vergi Mahkemesince, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4.maddesinin yürürlüğe girdiği 15/06/2012 tarihinden itibaren düzeltme fişinin davacıya tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için tecil faizi oranında hesaplanan faiz tutarının davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı düşünülmektedir.
    Nitekim, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun 10/03/2021 tarih ve E:2021/1, K:2021/3 sayılı Bölge İdare Mahkemesi Kararları Arasındaki Aykırılığın Giderilmesi İstemi Hakkındaki Kararında da 213 sayılı Kanun'un 6322 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen 112/4. maddesi ve yine aynı Kanunla eklenen geçici 29. maddesiyle birlikte 15/06/2012 tarihinden sonra tahsil edilen ve yargı kararı uyarınca iadesi gereken vergilerin 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte iade edilmesi mümkün hale geldiği belirtilmiştir.
    Bu durumda, uyuşmazlığa konu vergilerin tahsil edildiği tarihten iade edildikleri tarihe kadar geçen süre için yasal faiz oranında hesaplanan faiz tutarının davacıya ödenmesi gerektiğinden temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının yasal faizi aşan kısma yönelik hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY: ... Vergi Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla iadesine hükmedilen damga vergisi ve noter harcı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesi uyarınca tecil faizi oranında hesaplanacak faizin ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddi işleminin iptali ve 120.000- TL tutarında faiz ödenmesi istenilmektedir.
    İLGİLİ MEVZUAT: Anayasa Mahkemesinin 10/02/2011 tarih ve E:2008/58, K: 2011/37 sayılı iptal kararı üzerine, 15/06/2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yeniden düzenlenen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 4. fıkrasında "fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın, mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120. madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği düzenlenmiştir.
    3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un "Kanuni Faiz" başlıklı 1. maddesinde; Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'na göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse yıllık, bu Kanun'da belirtilen oranda ödeme yapılacağı kuralı bulunmaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının fazla ve yersiz tahsil edilen tutarın, 15/06/2012 tarihinden, davacıya iade edildiği tarihe kadar geçen süre için tecil faizi oranında hesaplanan faiz tutarının davacıya ödenmesine ilişkin kısmı, usul ve hukuka uygun olup, ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Davalı idarenin, Bölge İdare Mahkemesi kararının iadesine hükmedilen damga vergisi ve noter harcının tahsil edildiği tarihten 15/06/2012 tarihine kadar geçen süre için tecil faizi oranında hesaplanan tutarın ödenmesine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
    Mükelleflerden fazla ve yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesi durumunda, iade edilen tutarlara hangi oranda faiz ödeneceği konusunda açık bir düzenleme bulunmadığından, hukuk yaratma yetkisi kapsamında yerleşik Danıştay içtihatları ile 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca hesaplanacak faiz oranının uygulanması öngörülmüş bulunmaktaydı. Ancak, 15/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6322 sayılı Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesi yeniden düzenlenmiş ve fazla ve yersiz tahsil edilen vergilerin 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faiziyle iade edileceği açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Dosyanın incelenmesinden, .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:...., K:.. sayılı kararıyla iadesine hükmedilen damga vergisi ve noter harcının davcıdan 15/02/2001, 14/02/2002 ve 08/07/2002 tarihlerinde tahsil edildiği, 17/05/2016 tarihinde iade edildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, 213 sayılı Kanun'un yukarı yer verilen 112/4. maddesinin 15/06/2012 tarihinde yürürlüğe girdiği göz önün alındığında; tahsil tarihinden 15/06/2012 tarihine kadar geçen süre için yerleşik Danıştay içtihatları ile 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca hesaplanacak yasal faiz oranında faiz ödenmesi gerekirken, anılan dönem için de tecil faizi ödenmesine hükmeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    Diğer yandan, yeniden verilecek kararda, taleple bağlılık ilkesi uyarınca, davacının ıslah etmek suretiyle ....- TL tutarında faiz ödenmesi isteminde bulunduğunun da dikkate alınacağı tabidir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E... K:... sayılı kararının fazla ve yersiz tahsil edilen tutarın tahsil edildiği tarihten 15/06/2012 tarihine kadar geçen süre için tecil faizi oranında hesaplanan tutarın ödenmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA, diğer kısmının ONANMASINA,
    3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi