
Esas No: 2018/1422
Karar No: 2018/2806
Karar Tarihi: 12.04.2018
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2018/1422 Esas 2018/2806 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Yağma suçundan sanık ...’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 497/1, 55/3, 33, 40 maddeleri gereğince 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.11.1996 tarihli ve 1995/198 Esas, 1996/200 Karar sayılı kararının Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 23.06.1997 gün ve 1997/7291 Esas, 1997/6998 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, 11.11.1996 tarihli kararın ortadan kaldırılmasına ve lehe olduğu kabul edilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 149/1-1, h 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince sanığın 4 yıl 7 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair aynı Mahkemenin 23/05/2008 tarihli ek kararının 28.11.2008 tarihinde sanığa bizzat tebliğ edildiği ve temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sonrasında EYÜP 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2008 tarihli ve 1995/198 Esas, 1996/200 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 27.02.2018 gün ve KYB-2017/11580-34-105-94660652 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/03/2018 gün ve KYB/2018/18823 sayılı ihbar yazısı ile dosya Dairemize gönderilmekle incelendi:
Anılan Yazıda;
(5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18/11/2005 tarihli ve 2005/2691-3395 sayılı ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13/10/2005 tarihli ve 2005/10431-12718 sayılı ilâmlarına nazaran, sonraki kanunun unsurlarının veya özel hâllerinin değişmesi, cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi yada artırım veya indirim sebeplerinin değerlendirilmesi, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi veya ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılmasının zorunlu olduğu hâllerde, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekeceği gözetilmeden dosya üzerinde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir.
5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi, bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının kullanılması ve önceki yasaya göre suçların yasal öğelerinde yapılan değişikliklerin tartışılması için duruşma açılmasının zorunlu bulunduğu anlaşıldığından;
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile şüpheliler hakkındaki Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/05/2008 tarihli ve 1995/198 Esas, 1996/200 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, sonraki işlemlerin yerinde tamamlanmasına, 12/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.