Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/3234 Esas 2018/9549 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3234
Karar No: 2018/9549
Karar Tarihi: 17.10.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/3234 Esas 2018/9549 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/3234 E.  ,  2018/9549 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı A...... avukatı ile davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, avukat olduğunu, davalı ..."ın diğer davalı şirketin hissedarı ve en büyük ortağı iken davalarını takip ettiğini, davalıların masraf ve ücreti vekalet bedeli ödemediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 500,00 TL masraf ve 9.500,00 TL ücreti vekalet olmak üzere toplam 10.000,00 TL"nin reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 3.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ....... Ltd. Şti."nden tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulurken, davalı ... hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Oysa ki, yukarıda açıklandığı üzere mahkemelerin her türlü kararlarının usulün 297/2 maddesinde yer alan hususları kapsaması zorunludur. Mahkemece, değinilen bu yön göz ardı edilerek, usulün 297/2 maddesine aykırı biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya, 51,24 TL harcın davalı ..."a iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.