13. Hukuk Dairesi 2017/2437 E. , 2018/9547 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılar ile kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılara muacceliyet ihtarnamesi gönderildiğini, herhangi bir ödeme olmadığından ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2009/7246 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bunun üzerine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/215 Esas ve 2011/24 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 13. HD.nin 27/12/2011 tarih ve 2011/7823 Esas, 2011/20733 K. Sayılı ilamı üzerine ... İcra Müdürlüğünün 2012/5699 Esas sayılı dosyası ile davalılar hakkında yeniden ödeme emri gönderildiğini, borçluların itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, ... İcra Müdürlüğünün 2009/3315 E. Sayılı dosyası ile rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonucunda davalı ..."e ait aracın satıldığını, 13.407,87 TL tahsilattan 8.680,00 TL"sinin bu takipteki borçtan düşüldüğünü, geriye kalan 4.727,87 TL"nin davalılar ... ve ... aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2009/7248 E. Sayılı dosyası kapsamında yapılan başka bir icra takibine konu yapılan borçtan düşüldüğünü, aracın satışından elde edilen meblağın davalıların borcunun yalnızca bir kısmını karşıladığını, bu nedenle bankanın alacağının devam ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... İcra Müdürlüğü’nün 2012/5699 Esas sayılı dosyasındaki takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.702,44 TL asıl alacak 809,75 TL %18 faiz ve 40,48 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 6.552,67 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda; mahkemece kararın gerekçe kısmında davalıların söz konusu kredi nedeniyle sorumlu olduğu miktarın toplam 6.541,03 TL olduğu kabul edilirken, hüküm kurulurken davanın kısmen kabulüne, takibin toplam 6.552,67TL üzerinden devamına karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.