5. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3073 Karar No: 2021/1634 Karar Tarihi: 07.04.2021
Rüşvet vermeye teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/3073 Esas 2021/1634 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir polis memuru, Bodrum'da trafiğe kapalı bir caddede aracıyla ilerlerken verdiği ikazlara rağmen kural ihlali yapınca durduruldu ve trafik ekibinin çağrılacağı bildirildi. Bu sırada polis memuru olduğunu söyleyen sanık, eline sıkıştırdığı miktarı belirlenemeyen para ile polis memuruna yaklaştı. Ancak polis memuru, rüşvet almaya teşebbüs edildiğini fark edince tutanak tuttu. Sanık suçlu bulundu. Ancak TCK'nin, 05/07/2012 günü yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesine göre, rüşvet sadece nitelikli rüşvete yer verildiği için, yapılmaması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlaması niteliği de aranmaktadır. Oysa burada, sanığın kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapmaması için rüşvet vermeye teşebbüs ettiği kabul edilmiştir. Ayrıca, haklı bir hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise koşullarının bulunması durumunda eylemin kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olmasına rağmen, kamu görevlisine hakaret suçu olarak değerlendirilmemesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu nedenle, kararın kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nın 53, 252/3, 125/3.
5. Ceza Dairesi 2017/3073 E. , 2021/1634 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet vermeye teşebbüs HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle atılı suçtan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bodrum ilçe emniyet müdürlüğünde yunus ekibi olarak görev yapan polis memuru mağdurların olay günü ... barlar sokağında aracı ile trafiğe kapalı olan caddeye giriş yapması nedeniyle sanığı önce ikaz ettikleri, ancak kısa bir süre sonra aynı kuralı ihlal ettiğini görünce sanığın kullandığı aracı durdurdukları ve sanığa hakkında işlem yapılmak üzere trafik ekibinin olay yerine çağrılacağının bildirilmesi üzerine sanığın eline sıkıştırdığı miktarı belirlenemeyen parayı polis memuru..."a yaklaşarak uzattığı, adı geçen mağdurun kendisine para verilmeye çalışıldığını fark edince bu hususta tutanak düzenlediği iddia ve kabul edilen dava konusu somut olayda mahkemece sanığın kamu görevlisi mağduru yapması gereken bir işi yapmaması için rüşvet vermeye teşebbüs ettiği kabul edilmiş ise de; suç niteliğinin tayini bakımından, olay günü sanık hakkında trafik cezası işlemi uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmış ise bu cezanın kesinleşip kesinleşmediği hususları araştırılmadan, bir idari yaptırım uygulanmış ise kesinleşmiş onaylı örneği dosya arasına alınmadan, 5237 sayılı TCK"nin, 05/07/2012 günü yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin, yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için rüşvet teklifinde bulunulması durumunda suçun icra hareketleri başlamış olacağından rüşvete teşebbüs, haklı bir hususun temini için rüşvet önerilmesi halinde ise koşullarının bulunması durumunda eylemin kamu görevlisinin şeref ve saygınlığına saldırı niteliğinde olması nedeniyle aynı Yasa"nın 125/3. maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; TCK"nin 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararıyla ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 07/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.