17. Hukuk Dairesi 2016/11124 E. , 2019/4613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın içerisinde sürücü, yolcu olduğu belli olmayan davacıların desteğinin karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini belirterek, 1.000,00 TL belirsiz alacak davası açmış, 22.12.2015 tarihli, dava değerinin artırımı dilekçesi ile davacı anne için 134.000,00 TL, davacı baba için 134.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatını davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK"nin 43. (6098 sayılı TBK"nin 51. md.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekmektedir.
Somut olayda, davacıların desteği olan Fatih Kuru’nun da içinde bulunduğu araç, karşı şeritte seyir halinde olan davadışı araç ile çarpışması neticesinde ölümlü, yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, hatır indirimi savunmasında bulunmuştur.
Soruşturma dosyasında, desteğin de içinde bulunduğu araçtaki şahısların hepsinin hayatını kaybettiği, kimin kullandığı tam bir kanaate varılmadığı ve davadışı karşı aracın da kusuru bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmıştır. Aracı kullanan kişinin tespit edilememesi, davacılar lehine yorumlanarak, hatır taşımasının olduğunun ispat yükü davalı sigortaya geçeceği kabul edilmelidir. Davalının da buna ilişkin herhangi bir ispatı yoktur. Buna göre tüm bu nedenlerden dolayı mahkemece, hatır taşıması indirimi yapılmadan karar verilmesi gerekirken hatır indirimi yapılması bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre; hatır indirimi Dairemiz uygulamalarına göre %20 olup mahkemece %25 hatır indirimi yapılması doğru görülmemiştir.
3-Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Somut olayda; davacılar, destekleri ....’nun internet kafe işletmeciliğini yaptığını iddia etmektedir. 10.12.2015 tarihli aktüer bilirkişisi raporunda müteveffanın
geliri hesaplanırken, asgari ücret ile .... Elektrik Teknisyenleri Esnaf ve Sanaatkarlar Odasının yazısına istinaden belirlenen 4.500,00 TL elde edebileceği değerlendirilerek bu miktarlar üzerinden ihtimalli tazminat hesabı yapılmış; mahkemece 4.500,00 TL gelir üzerinden yapılan tazminat miktarı hükme esas alınmıştır. Ancak tazminata esas alınan davacının gelirinin belirlenmesine ilişkin araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; internet kafe işletmeciliğini yapan desteğin gelirinin saptanması için, ilgili Vergi Dairesi"ne ve SGK"ya müzekkere yazılıp vergi kayıtları ve SGK kayıtları, işyeri kapatma belgesinin getirtilmesi, bu araştırmaların sonuçları dahilinde ve dosya kapsamındaki diğer delillerle beraber değerlendirilerek gerçek gelirin net biçimde saptanmasından, tazminat hesabı konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.