4. Hukuk Dairesi 2016/6835 E. , 2018/2428 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 22/07/2014 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların davacılar ... ve ...’a yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; müvekkilleri ile davalıların murisi arasında arazinin kime ait olduğu hususunda husumet bulunduğunu, olay günü davalıların murisi ... ve çocukları olan davalıların davacıların iş yerine geldiklerini, davalıların müvekkillerin murisi... ile davacılar ... ve ....’ı yaraladıklarını, davalıların ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/362 esas ve 2013/677 karar sayılı ilamı ile cezalandırılmalarına karar verildiğini belirterek davacıların uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davaya cevap vermişlerdir.
Mahkemece; davalıların kasten yaralama eylemlerinin ceza dosyası kapsamıyla sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya incelendiğinde; davalıların kasten yaralama eyleminin davacıların murisi ... ile davacılar ... ve ...’a yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde, davacılar ... ve ...’ın hem kendilerine hem de müteveffa babaları ...’a yönelik kasten yaralama eylemi nedeniyle manevi tazminat isteminde bulundukları, davacılar ..., ... ve ...’ın ise müteveffa babaları ...’a yönelik kasten yaralama eylemi nedeniyle manevi tazminat isteminde bulundukları görülmüştür.
Tartışılması gereken husus; mirasçıların, murise yönelik kasten yaralama eylemi nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesinde ‘‘Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir.’’ düzenlemesi mevcuttur.
Bu düzenlemeye göre öncelikle manevi tazminat istemek hakkı beden ve ruh tamlığı bozulmuş olan kişiye tanınmıştır. Bunun yanında bir yakınının uğradığı bedensel zarardan ruhsal yönden etkilenen kişiler de zarara uğrayandan bağımsız olarak manevi tazminat isteyebilirler. Ancak, bunun için yaralanma nedeni ile gerçekten kişisel yararların veya hakların doğrudan doğruya ağır bir biçimde zarara ve üzüntüye uğramış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, bir kimsenin bedensel zarara uğramasından dolayı onun çok yakınlarından birisinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde zarara uğramışsa onun da manevi tazminat isteme hakkı vardır (HGK 26.04.1995 gün ve 1995/11-1995/403).
Şu halde, olay tarihindeki yasal düzenleme ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları dikkate alındığında mağdurun yakınları sadece ölüm ve ağır bedensel zarar halinde manevi tazminat isteminde bulunabileceğinden, davacıların müteveffa babalarının yaralanmasından dolayı yaralamanın derecesi dikkate alındığında manevi tazminat isteminde bulunmaları mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle; davacıların müteveffa babalarına yönelik yaralama fiilinden dolayı yaralanma derecesi dikkate alınarak manevi tazminat istemlerinin tümden reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların davacılar ... ve ...’a yönelik diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.