Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2012/101 Esas 2012/2304 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/101
Karar No: 2012/2304
Karar Tarihi: 16.02.2012

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2012/101 Esas 2012/2304 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2012/101 E.  ,  2012/2304 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapulu taşınmazın Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgesi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydı üzerine konulan şerhin terkini ve inşaat yasağı getirilmek suretiyle mülkiyet hakkı kısıtlandığı öne sürülerek, taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... yönünden husumetten reddine, ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    - K A R A R –
    Dava, tapulu taşınmazın Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgesi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydı üzerine konulan şerhin terkini ve inşaat yasağı getirilmek suretiyle mülkiyet hakkı kısıtlandığı öne sürülerek, taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak, ... hakkındaki davanın husumetten reddine, ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    H.U.M.K.’nun 433/2. maddesine göre; hükmü süresinde temyiz etmeyen taraf, karşı tarafın temyiz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren l0 günlük cevap süresi içinde katılma yoluyla temyiz yoluna başvurabilir.
    Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesi süre geçtikten sonra verildiğinden temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davalı idare vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
    Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
    1-Davalı ... aleyhine tek bir dava açıldığı halde, davacı lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi,
    2-Davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine karar verildiğine göre, kendisini vekil ile temsil ettiren bu idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
    a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin vekalet ücretine ilişkin 6. paragrafının hükümden çıkarılmasına, yerine (Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.000,00.-TL. vekalet ücretinin davalı ..."ndan alınarak davacıya verilmesine,) cümlesinin yazılmasına,
    b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendine 2. paragraf olarak, (Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.000,00.-TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu idareye verilmesine,) cümlesinin eklenmesine,
    Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.